Makale ve Yayınlar

ANONİM - LİMİTED ŞİRKETLERİN TEMSİLİ VE İMZA SİRKÜLERİ

ANONİM - LİMİTED ŞİRKETLERİN TEMSİLİ VE İMZA SİRKÜLERİ Doç. Dr. İsmail KAYAR I- GİRİŞ Bu çalışmanın amacı, anonim ve limited şirketlerin temsili ile bu şirketlerin temsilcilerini, temsil yetkilerinin kapsamını ve sınırlarını gösteren İmza sirküleri hakkında temel bilgileri vermenin yanı sıra, konuyla ilgili olarak uygulamada karşılaşılan bazı sorunları ortaya koymak ve çözüm önerileri getirmektir. Söz konusu sorunlar ve çözüm önerileri ortaya konulurken TTK hükümleri ile ilgili mevzuat, TNB genelgeleri ve Yargıtay kararları çerçevesinde değerlendirmeler yapılmıştır. II- ANONİM ve LİMİTED ŞİRKETLERDE TEMSİL T -Temsil Organı Şirketlerde temsil, yaptığı işlemlerle şirket tüzel kişiliğini hak sahibi yapabilme ve borç altına sokabilme yetkisini ifade eder. TTK. m. 3 17 gereği AO' nun yönetim ve temsil organı yönetim kuruludur. Bu sıfatın sonucu olarak AO yönetim kurulu hem iç ilişkide (yönetim) hem de dış ilişkide (temsil) şirket adına hareket eder. Limited şirketlerde temsil yetkisi ve görevi ise müdürlere aittir (TTK. m. 540 vd.). AO'da yönetim kurulu, LO' da müdürler için şirketin temsili ile ilgili iş ve işlemler hem yetki hem de görevdir. Yönetim kurulu ve müdürler bazı istisnai haller dışında temsil alanında tek yetkilidirler. YK hakkında şirket adına açılacak sorumluluk davasını denetçilerin açması, esas sözleşme ile murahhas üye, murahhas müdür, ticari mümessil veya ticari vekil gibi kimselere de şirketi temsil yetkisi verilebilmesi bu İstisnalara örnek gösterilebilir. 2 - Temsil Yetkisinin Kapsamı Temsile yetkili olanlar şirketin maksat ve konusuna giren her türlü işleri ve hukuki muameleleri şirket adına yapmak ve şirket unvanım kullanmak hakkım haizdirler (TTK, m, 321, 542), Şirketlerde temsil yetkisinin sınırı ortaklık konusuna göre belirlenir. Şirket konusuna girmeyen işlemler şirketi bağlamaz, şirket açısından geçersizdir. Bu bakımdan şirketlerle hukuki işlem yapılırken, imza sirkülerinin yanı sıra ana sözleşme ile belirlenen şirket konusunun da dikkate alınması gerekir. Temsil yetkisinin kapsamı belirlenirken "konu" kavramı geniş yorumlanır. şirketin amacına ulaşması için ana sözleşmede belirlenen konuyla doğrudan veya dolaylı şekilde ilgili olan bütün hukuki işlemler konuya dahildir. Örneğin, Yargıtay şirketin bir siyasi partiye bağış yapmasını konu dışı, kredi alacak başka bir şirkete kefil olmasını ise konu içi saymıştır. 3 - Temsil Yetkisinin Kullanılış Şeklî Temsilciler şirket unvanı ile birlikte ilgili evrakı imzalamak suretiyle şirketi temsil ederler. Bununla birlikte yapılan işlemde ticaret unvanı kullanılmamış işe, halin icabından, yapılan işlemin şirket adına ve hesabına yapıldığı anlaşılabiliyorsa söz konusu işlemin şirkete ait olduğu kabul edilir . 4 - Çift imza ilkesi AO adına tanzim edilecek evrakın muteber olması için, aksine esas mukavelede hüküm olmadıkça temsile yetkili olanlardan ikisinin imzası kaşedir (TTK. m. 321/3). Bu kuralın bazı istisnaları vardır: - Esas sözleşmeye hüküm konularak şerdi temsil yolu seçilebilir. - Esas sözleşme, genel kurul kararı veya yönetim kurulu kararıyla bazı yönetim kurulu üyelerinin temsil yetkisi kaldırılabilir. - Esas sözleşmeye hüküm konularak ikiden çok imza aranabilir. Çift imza usulü dışındaki temsil usullerinin üçüncü şahıslara karşı ileri sürülebilmesi için tescil ve ilanı gerekir. Esas sözleşmeyle yapılabilecek değişiklikler zaten esas sözleşme değişikliği çerçevesinde tescil ve ilan edilir. - Şirketlerin pasif temsilinde çift imza ilkesi geçerli değildir. şirkete yapılan ihtar, ihbar ve tebligatların YK üyelerinden veya şirketi temsile yetkili olanlardan yalnızca birine yapılması yeterlidir. - Temsilcilerin Ticaret Siciline Tescili Yönetim kurulu, şirketi temsile yetkili kimseleri, tescil edilmek üzere ticaret siciline bildirir. Temsil yetkisine müteallik kararın noterlikçe tasdik edilmiş suretinin de sicil memuruna verilmesi lazımdır. (TTK. m. 323). Anonim ve Limited şirketlerin kuruluşunda temsil şekli, tescil ve ilanı gereken hususlar arasında sayılmıştır (TTK. m. 300, b. 7, 511, b. 8). Temsile yetkili olanları ve bunların şirketi ne şekilde temsil edeceklerine dair imza sirkülerini tescil ettirme yükümlülüğü yönetim kuruluna aittir. Şirketin temsili için murahhas müdür veya idari müdür seçilse dahi temsil yetkisi bulunanları tescil ve ilan yükümlülüğü yönetim kurulundadır. Temsilciler genel kurul kararıyla tekrar aynı göreve seçilirse tescil ve ilan yükümlülüğü yeniden yerine getirilecektir2. 6 - İmza Sirküleri Çıkarma Mecburiyeti Yönetim kurulu göreve başlarken kimlerin şirket adına imza atmaya yetkili olduğunu, imza örneklerini, temsil yetkisinin kullanılış seklini gösteren bir imza sirküleri çıkarmak ve bunu ticaret siciline tescil ettirmek zorundadır. Yönetim kurulu üyeleri dışındaki kimselere temsil yetkisi veriliyorsa imza sirkülerinde bunların temsil yetkilerinin kapsamı ve sınırları da gösterilmelidir. 7 - imza Sirkülerinin Amacı İmza sirküleri, şirket adına yapılacak bir hukuki işlemde bu işlemi yapacak-imzalayacak olanların gerçekten şirketin temsilcisi olup olmadıklarını ve söz konusu işlemi yapmaya yetkili olup olmadıklarını gösterir. İmza sirküleri temsilcileri ve bunların örnek imzalarını göstermenin yanı sıra bunların temsil yetkilerinin kapsamını ve sınırlarını da gösterdiği için, şirketin yakın iş ilişkisi içinde olduğu kimselere imza sirkülerinin tebliği, bunların yapılan düzenleme ve sınırlamaları bildikleri (müspet vukuf) varsayımını ortaya çıkarır. 8 -Temsil Yetkisinin Bölünmesi Esas mukavelede yönetim ve temsil işlerinin yönetim kurulu üyeleri arasında taksim edilip edilemeyeceği ve taksim edilecekse bunun nasıl yapılacağı tespit olunur (TK. m. 319/1). Ancak bu hüküm, TTK. m. 321/2 ile birlikte değerlendirilmelidir. Temsil yetkisinin sınırlandırılması, iyi niyetli üçüncü kişilere karşı hüküm ifade etmez, ancak temsil yetkisinin sadece merkezin veya bir şubenin işlerine hasrolunduğuna veya müştereken kullanılmasına dair tescil ve ilan edilen sınırlamalar geçerlidir (TTK. m. 321/2). Bu iki hüküm birlikte değerlendirildiğinde, temsil yetkisinin merkez-şube işleriyle sınırlandırılması ile birlikte temsil yoluyla sınırlandırılması halleri dışında konu, miktar ve yer itibariyle yapılan sınırlamaların, tescil ve ilan edilemeyeceği ve bunları bilmeyen üçüncü kişilere karşı ileri sürülemeyeceği kabul edilir.Bu tür sınırlamaların üçüncü kişilere karşı ileri sürülebilmesi için onların söz konusu sınırlandırmayı bildikleri (müspet vukufu) ispat edilmelidir. Temsil yetkisinin sınırlandırılmasına dair kararlar şirketin yakın iş ilişkisi içinde olduğu kişilere tebliğ edilmek suretiyle müspet vukuf şartı yerine getirilebilir. 9 - Temsil Yetkisinin Murahhaslara Bırakılması Müdür tayin edilmedikçe yönetim ve temsil işleri yönetim kurulu taraşından heyet halinde yürütülür. Yönetim kurulu temsil yetkisini müdürlere bırakmak zorunda değildir. Esas sözleşmeyle temsil yetkisinin ve idare işlerinin hepsini veya bazılarını idare meclisi azası olan murahhaslara veya pay sahibi olmaları zorunlu olmayan müdürlere bırakabilmek için genel kurula veya yönetim kuruluna yetki verilebilir (TTK. m. 319/2). Esas sözleşmede hüküm bulunmak kaydıyla temsil işleri GK kararıyla veya YK kararıyla murahhaslara bırakılabilir Temsil yetkisi YK üyelerinden birine veya bir kaçına verilirse bunlara murahhas üye denir. YK dışından kimselere temsil yetkisi bırakılıyorsa bunlara murahhas müdür denir. Bunları alelade müdürlerden ayırmak gerekir. Murahhas müdür yönetim kurulunun yetkilerini kullanır. Yönetim ve temsil işleri murahhaslara bırakılmış olsa dahi temsil yetkisinin bölünmesiyle ilgili sınırlamalara uymak gerekir. Mesela, konu,miktar, kişi vs. yönlerden yapılan sınırlamalar iç ilişkide geçerli olup dış ilişkide ise müspet vukuf hali dışında ileri sürülemez. Temsil yetkisinin murahhaslara bırakılması halinde bu durum ve buna uygun çıkarılacak imza sirküleri tescil ve ilan edilir. Tescil ve ilandan önce yalnızca bu durumu bilenlere karşı ileri sürülebilir. Temsil yetkisi tek murahhas üyeye verilebileceği gibi birden şazla murahhas da atanabilir. Bunların şirketi ne şekilde temsil edeceği de ilgili kararda belirtilmelidir. Temsil yetkisi murahhas müdür veya müdürlere bırakılıyorsa en az bir YK üyesinin de temsil yetkisine sahip olması gerekir (TTK. m.319/1). Bu durumda temsil yetkisi bulunan YK üyesinin yetkileri sınırlandırılamaz. Yönetim ve temsil yetkilerinin murahhas müdürlere bırakılması halinde tam yetkili bir YK üyesi ile birlikte, ticari mümessil konumundaki müdürlere de paralel yetkiler tanınabilir. 10- Anonim Ortaklıkta Müdürler Anonim ortaklıkta üç türlü müdür olabilir: a - Murahhas Aza TK. m. 319/2 gereği yönetim kurulu üyeleri arasından seçilir. Bir veya birden çok sayıda olabilir. Esas sözleşmeyle, esas sözleşmede bu yönde hüküm bulunmak kaydıyla genel kurul veya yönetim kurulu kararıyla atanırlar. Şirketin temsil ve yönetim işlerinin tamamı veya bir kısmını üstlenirler. Bunlar çoğunlukla genel müdür sıfatıyla çalışan organ-müdürlerdir. Yönetim kurulu adına ve şirketi temsilen hukuki işlemler yaparlar. b - Murahhas Müdür TTK. m. 319/2 gereği yönetim kurulu üyeleri dışından atanan ve önemli yetkileri bulunan müdürlerdir. Esas sözleşmeyle, esas sözleşmede bu yönde hüküm bulunmak kaydıyla genel kurul veya yönetim kurulu kararıyla atanırlar. şirketin temsil ve yönetim işlerinin tamamı veya bir kısmını üstlenirler. Murahhas müdürler organ-müdür olarak nitelendirilir ve çoğunlukla genel müdür sıfatıyla çalışırlar. Yönetim kurulu adına ve şirketi temsilen hukuki işlemler yaparlar. c - Müdür TTK. m. 342 gereği, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya pay sahibi olmayan kimseler arasından seçilen müdürler. Aksine esas sözleşmede hüküm olmadıkça YK taraşından tayin ve azlolunurlar. Esas sözleşmeyle veya genel kurul kararıyla da atanabilirler. Diğerleri gibi organ-müdür değillerdir. idari müdür olarak nitelendirilirler. şirket işlerinin icra sahasına ilişkin kısmını yapmak üzere atanırlar. şirketle aralarında genellikle hizmet sözleşmesi vardır Temsil yetkisi bakımından bunlar ticari mümessil veya ticari vekil sayılırlar 11 -Temsil Yetkisinin Sınırları Temsil yetkisi merkezin veya şubenin işlerine hasredilmesi veya birlikte temsile dair hususlar tescil ve ilan edilmek kaydıyla herkese karşı ileri sürülebilir. Yani bu konulardaki sınırlamalara dair tescil ve ilan üçüncü kişilerin iyi niyetini ortadan kaldırır. Merkez-şube ayırımı ve birlikte temsil dışında yer ve öz yönünden yapılan sınırlamalar tescil ve ilan edilemez. Tescil ve ilan edilse dahi üçüncü kişilerin iyi niyetini ortadan kaldırmaz. Bu tür sınırlandırmalar yalnızca iç ilişkide geçerli olan ve ileri sürülebilen sınırlamalardır. Yani, bölünmeye aykırı olmasına rağmen YK üyelerinin yaptığı işlemler şirketi bağlar. Bunun istisnası söz konusu sınırlamalarla ilgili üçüncü kişilerin müspet vukufudur. Müspet vukuf ise sınırlamalarla ilgi imza sirkülerinin üçüncü kişilere tebliği ile sağlanmaktadır. 12- Temsilcilerin Haksız Fiillerinden şirketin Sorumluluğu Temsile ve idareye yetkili olanların görevlerini yaptıkları sırada işledikleri haksız fiillerden şirket sorumlu olur. şirketin rücu hakkı saklıdır TTK. m. 321/son 542/2). -Temsilcilerin haksız fiillerinden sorumluluk, hem yönetim kurulu üyeleri, hem organ-müdürler hem de idari-müdürler bakımından söz konusudur. -Yalnızca temsilcinin görevini yaparken işlediği haksız fiillerden dolayı şirketin sorumluluğu vardır. -İdari müdürler bakımından şirketin BK. m. 55 gereği istihdam eden sıfatıyla da sorumlu tutulabilir. Bu durumda şirketin idari-müdürlerin haksız eylemleri bakımından kurtuluş beyyinesi ileri sürmesi mümkündür 13- AO Temsilcilerin Kamu Borçlarından Sorumluluğu VUK m. 10 ve AATUK. Mükerrer m. 35 gereğince AO temsilcileri şirketten alınamayan kamu borçlarından dolayı kişisel olarak sorumludurlar. Şirket temsilcileri gecikme faizi, tecil faizi, gecikme zammı gibi vergi ve buna bağlı alacaklardan sorumludur. Şirket hakkında yapılan takip sonucunda kamu alacağının şirketten tahsil edilemeyeceğinin tespiti gerekir. Kamu borçlarından dolayı yalnızca temsilci sıfatı bulunanlar sorumludur. Ana sözleşme veya kararla imza yetkisi kaldırılan YK üyeleri sorumlu olmaz. Temsil yetkisi murahhas üye veya murahhas müdürlere bırakılması halinde sorumluluk da bunlara geçer. Artık diğer YK üyeleri sorumlu olmaz. Temsilcilerin sorumluluğu temsilci sıfatıyla görev yaptığı dönemde muaccel olan kamu borçları için söz konusudur. Temsilcilerin sorumluluğu fer'i (ikinci derecede) ve kusursuz sorumluluktur. Bununla birlikte borcun ödenmemesinde kendisinin kasıt veya ihmali bulunmadığını ispat eden YK üyesi sorumluluktan kurtulabilir 14 - LO Temsilcilerinin Kamu Borçlarından Sorumluluğu Limited şirket ortaklarının sorumluluk durumlarına ilişkin olarak 6183 sayılı Kanun'un 35. maddesi ile düzenlemeler yapılmıştır. Anılan Kanun'un 35. maddesine göre, "Limited şirket ortakları, şirketten tahsil imkanı bulunmayan amme alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu olurlar ve bu Kanun hükümleri gereğince takibe tabi tutulurlar." Ancak, TTK. m. 540'da aksi kararlaştırılmış olmadıkça, ortakların hep birlikte müdür sıfatı ile şirket işlerini idareye ve şirketi temsile mezun ve mecbur oldukları hükme bağlanmıştır. Böyle bir durumda ortaklar hakkında 6183 sayılı Kanun uyarınca yapılacak takip; 35. madde hükümlerine göre sermaye hisseleri oranında olmayacaktır. Ortakların hepsi kanuni temsilci sıfatına haiz olacaklarından, haklarındaki takip 6183 sayılı Kanun'un mükerrer 35. madde hükmü uyarınca, amme alacağının tamamından müşterek ve müteselsil sorumluluk esasına göre yürütülecektir. Sonuç olarak, limited şirketin kamu borçlarından öncelikle şirket tüzel kişiliği, sonra temsilcileri, sonra da ortakları sorumlu tutulacaktır. III- İMZA SİRKÜLERİ 1 - imza işlemleri Noterler taraşından yapılabilecek imza işlemleri üç başlık altında toplanabilir: a - İmza Onayı Herhangi bir kişinin her türlü işinde kullanacağı imza biçiminin onaylanmasıdır. b - İmza Beyannamesi İmza beyannamesi, ticaret şirketlerinin ve diğer tüzel kişiliğe sahip kuruluşların yetkili temsilcilerinin Ticaret Siciline tescilini sağlamak amacıyla çıkarılır. İmza beyannamesi noter taraşından sadece imza sahibinin kimliği kontrol edilerek düzenlenir, ayrıca müstenit eklenmez. İmza beyannamesinde geçen unvan ve imza yetkisi, ticaret sicili memurluğuna verilen diğer belgeler ile birlikte tetkik edilerek yeterli ve uygun görüldüğü takdirde tescil yapılır. Yani noter, imza beyan namesindeki imzaların huzurda atıldığından ve kimliği tespit edilen kişiye ait olduğundan sorumludur. imza sirkülerinde olduğunun aksine şirketi temsile veya tescil istemeye yetkili olup olmadığının denetiminden sorumlu değildir. İmza beyannamesi tescil talepnamesi niteliğinde olup noterce onaylanan imza beyannamesinin ticaret siciline tescili gerekir - İmza beyannamesi düzenlenirken, sirküler onaylaması izlenimini verecek kayıtlardan kaçınılmalıdır. Hatta imza beyannamesinin imza sirküleri niteliğinde olmadığı, yalnızca temsile yetkili olanların ticaret siciline bildirilmesi amacıyla düzenlendiğine dair şerh yazmakta yarar vardır. c - İmza Sirküleri TTK. M. 42/2 : Her tacir kullanacağı ticaret unvanını ve bunun altına atacağı imzayı notere tasdik ettirdikten sonra sicil memuruna tevdi etmeye mecburdur. Tacir hükmi şahıs ise unvanla birlikte onun namına imzaya salahiyetli kimselerin imzaları da notere tasdik ettirilerek sicil memuruna verilir. Şirketin kuruluşu tamamlanıp tüzel kişilik kazanmasından sonra şirketin temsilinden ve şirketi temsile yetkili kişilerden söz edilebileceği için imza sirküleri şirketin ticaret siciline tescilinden sonra çıkarılabilir. İmza sirküleri şirketi temsile yetkili kişi veya kişilerin imza örnekleri ile imza sahibinin yetkilerinin kapsamını ve sınırlarını gösterir. Noter imza sirküleri düzenlerken sadece imzayı değil, yetki ve sıfatı da tasdik etmektedir. Bu yüzden, imza sahibinin kimliği yanında yetkilerini gösteren belgeleri de araması ve müstenit olarak saklaması gerekir. 2 - İmza Sirkülerinin Önemi İmza sirküleri, üçüncü şahıslar ve kuruluşlar nezdinde şirketle ilgili tüm iş ve işlemleri düzenleme yetkisi veren, bünyesinde vekalet ve temsil özelliklerini taşıyan bir belge olduğu için imza sirküleri işlemleri önem taşır. 3 - Şirketin Temsiliyle ilgili Ana Sözleşme ve Kararlarla imza Sirküleri ilişkisi Ticaret şirketleri ve kooperatifler ana sözleşmenin ticaret siciline tescili ile tüzel kişilik kazanır. şirketin idare ve temsiline dair ilkeler ana sözleşmede yer alır ve tescil ve ilana tabidir. Kuruluştan sonra idare ve temsile ilişkin ana sözleşme hükümlerinde yapılacak değişikliklerin de tescil ve ilanı zorunludur. Şirket ana sözleşmesinin veya idare ve temsile dair kararın ilan edildiği Ticaret Sicili Gazetesinin tasdik edilecek sirkülere müstenit olarak alınması gerekir. Temsil konusunda yapılacak ana sözleşme değişikliği yapılması veya şirketin temsil şeklini veya temsilcilerini değiştiren yeni bir karar alınması halinde yeniden imza sirküleri çıkarılması ve tescili gerekir. 4 - Ana Sözleşmenin Temsile ilişkin Hükümleri veya Temsile ilişkin Karar ile imza Sirküleri Şarklı Olamaz İmza sirkülerindeki metnin, tescil ve ilan edilmiş bulunan sözleşme maddeleri veya karar metni ile aynı olması önemlidir. İmza sirkülerindeki metin ile buna dayanak olan tescil edilmiş ana sözleşme veya karar metni arasında şark bulunmamasına özen gösterilmelidir. Bu karşılaştırmanın dikkatli şekilde yapılması, temelde ana sözleşme veya kararla belirlenen temsil yetkisinin kapsamını genişletmemek veya daraltmamak bakımından önemlidir. 5 - imza Sirkülerindeki imzaların Huzurda Atılması Zorunluluğu İmza sirkülerindeki imzaların noter veya yetkili temsilcisinin huzurunda atılması şarttır. Klişe veya suret yoluyla çoğaltılmış imzalar kabul edilemez. 757, m. 21 : ...Hükmi şahıslara ait işletmelerin unvanlarının tescilinde, hükmi şahısların temsilcilerinin ... imzaları notere tasdik ettirilip tescil dilekçesiyle beraber sicil memuruna verilir. Notere tasdik ettirilecek imzaların en az üç defa atılmış olması şarttır. Sicil memuru dahi şazla sayıda imzanın tasdik ettirilerek kendisine verilmesini isteyebilir. Noterler Birliği genelgelerine göre imza sirkülerinde yer alacak üç imzanın yan yana atılması gerekir. 6 - imza Sirkülerinden Suret Verilirken Metin, Örnek imzalar ve Tasdik Şerhi Kısımlarım içeren Suret Verilmelidir. İmza sirkülerinden suret vermek gerekirse, kesinlikle tasdikli bir sirkülerin fotokopisinin onaylanması şeklinde verilmelidir. İmza yer almayan metin ve tasdik şerhi kısımlarının sureti verilmemelidir. İmza sirküleri suretleri asıl nüsha fonksiyonuna sahip olmaları nedeniyle ihtiva ettikleri imzaların tasdik harcına tabi tutulmaları da gerekir. 7 - Tescil ve ilan Sürecinde imza Sirküleri Verilmesi İmza sirküleri için ticaret sicili gazetesinin dayanak olması esas ise de şirketin tescil ile tüzel kişilik kazanmasına rağmen henüz ilan gerçekleşmeden önce de imza sirkülerine ihtiyaç duyulabilir. Ticaret şirketlerinin kuruluşunda tescil kurucu etkiye sahip olduğundan, ticaret siciline tescil ile ilan arasında geçecek sürede acil ve zorunlu işlemler yönünden düzenlenecek imza sirkülerleri bakımından, temsil ile ilgili kararın ticaret sicili memurluğunca "iş bu karar memurluğumuzca tescil edilmiş olup, ilanı derdesttir" şeklinde alınacak meşruhat yeterli sayılabilir. 8 - imza Sirküleri Müstenidi Noterlik Kanunu'nun 79. maddesi şöyledir : "Vekil, veli, vasi, kayyım, mümessil ve mirasçı sıfatıyla veya şirket ve dernek gibi tüzel kişiler adlarına noterlik işlemi yaptırmak isteyenler, sıfat ve yetkilerini ve işlemi yapmaya izinli olduklarını bildirir belge göstermekle yükümlüdürler.Belgenin gösterildiği iş kağıdına yazılmakla beraber, işlemle ilgili kısımlarını ve nereden hangi tarih ve numara ile verilmiş olduğunu gösteren, birer örneği harçsız ve vergisiz olarak gerek ilgilisine verilecek ve gerekse dairede saklanacak asıl ve örneklerine bağlanır" Noterlik K. m. 79). Buna göre, şirket türleri itibariyle imza sirküleri düzenlenirken müstenit olarak alınacak belgeler şunlardır: Kolektif ve Adi Komandit şirketlerde: Temsilcinin kimliği ve temsil biçimi kural olarak ana sözleşmede yer alır. Çünkü bu şirketlerde şirketi temsile yetkili kimselerin isimleri ile tek başına mı yoksa birlikte mi imza yetkisine sahip oldukları hususlarına ana sözleşmede yer verilmesi zorunludur (TTK. m. 154, 244). Bununla birlikte ortakların kararıyla ortaklardan birine veya bir kaçına ya da ortak olmayan kimselere de temsil yetkisi verilebileceği gibi bütün ortakların temsil yetkisine sahip olması da kabul edilebilir (TTK. m. 175, 160, 257). Kolektif ve adi komandit şirketlerde imza sirküleri çıkarılırken, müstenit olarak; temsilcileri, temsil yetkisinin kullanılış seklini ve temsil yetkisinin kapsamını ve sınırlarını açıkça ortaya koyan ana sözleşmenin yayınlandığı ticaret sicili gazetesi veya ortaklar kararı istenmelidir. Anonim şirketlerde ve Kooperatiflerde: Temsil yetkisi yönetim kuruluna aittir. Ana sözleşmede aksi kararlaştırılmış olmadıkça temsil yetkisi bulunanlardan ikisinin imzası yeterlidir. Bu bakımdan anonim şirketler ve kooperatiflerde ana sözleşmenin yayınlandığı ticaret sicili gazetesi ile genel kurul kararı veya yönetim kurulu kararından müstenit alınmalıdır. Limited şirketlerde: Müdürler ya ana sözleşmeyle belirlenir ya da sonradan ortaklar kurulu taraşından seçilir. Müstenit olarak ana sözleşmenin yayınlandığı ticaret sicili gazetesi veya ortaklar kurulu kararı istenmelidir. Noter tasdikli şirket sözleşmesi veya noterlikçe tasdikli bir karar defterine yazılmış ve imzalanmış bir karar ya da imza beyannameleri, noterlikte şirket adına yapılacak bir işleme ve imza sirkülerine dayanak olamaz 9 - İmza Sirkülerinde Süre İmza sirküleri onaylanırken dayanılan ana sözleşme veya kararda gösterilen süre de belirtilmelidir. Süre, imza sirkülerinin ne kadar süreyle geçerli olduğunu belirleme bakımından önemlidir. Anonim şirkette yönetim kurulunun süresi en çok 3 yıl, kooperatiflerde ise en çok 4 yıl olabilir. Diğer şirketler için kanunda bir süre sınırlaması getirilmemiştir. Ana sözleşmeyle idare ve temsil süreleri uzatılamaz ama kısaltılabilir. AO ana sözleşmesi veya genel kurul kararında süre belirtilmemişse yönetim kurulu üyelerinin görev süresi, genel kurul tarihinden itibaren 3 yıl olarak kabul edilmelidir. 10- Temsil Yetkisinin Sonradan Sınırlandırılması veya Kaldırılması - şirketlerde devamlılık esastır; bu bakımdan genel müdür veya yönetim kurulunun yetki verdiği başka kimselerin yetkilerinin, usulüne uygun şekilde geri alınmadıkça geçerli olduğu kabul edilmelidir3 (Genelge 1999/25). Temsil yetkisinin sınırlandırılması veya geri alınması hususu, BK. m. 452 gereğince, baştan tescil ve ilan edilmemiş olsa dahi tescil ve ilan edilmelidir. Bu durumda yeniden imza sirküleri çıkarılması gerekir. Sınırlandırma veya geri almaya ilişkin kararın yayınlandığı Ticaret Sicili Gazetesi veya temin edilememişse temsil yetki-sini kaldıran veya sınırlayan genel kurul veya ortaklar kurulu kararı müstenit olarak alınarak yeniden imza sirküleri düzenlenmelidir4 . 11- Çift imza ilkesinden Yalnızca Ana Sözleşme Hükmüyle Vazgeçilebilir Anonim şirketlerde çift imza ilkesinden vazgeçmek ana sözleşmede bu yönde hüküm bulunmasıyla mümkündür. Bu bakımdan tek imza ile temsil yetkisi içeren imza sirküleri düzenlenirken, buna cevaz veren ana sözleşme maddesinin incelenmesi ve saklanması gerekir İmza ve temsil yetkisine sahip gerçek kişilerin kanun ve ana sözleşmedeki "çift imza ile temsil" hükümlerini bertaraf etmek amacıyla şirketle ilgili temsil yetkilerinin tek başına kullanılmasını sağlayacak şekilde "kendisine asaleten diğer yetkiliye vekaleten" şeklinde temsil yetkisini diğer imza yetkilisine devretmesi ve diğerinin bu şekilde tüzel kişiliği temsil etmesi mümkün değildir. 12- Şubelerin Temsil Yetkisi AO ve LO şubelerinin ayrı tüzel kişiliği olmadığı için bunların hak ve borçları sonuç olarak merkeze aittir. Şubelerin kural olarak şirketi temsil yetkisi de yoktur. Ancak bu şirketlerin ortaklardan birine veya dışarıdan birine temsil yetkisi vermeleri mümkündür. şirket ana sözleşmesinde şubenin şirketi temsil ve ilzam yetkisi bulunduğu belirtilmiş ise tüzel kişiliği temsil ve ilzam edebilir. Şubeler bulundukları yerin ticaret siciline tescil ve ilan edilirler. Buna göre şube tescil talep dilekçesinin, şirketi idare ve temsil ile mükellef bulunanlarca imzalanması ve şubeye temsilci tayini hakkında bir karar verilmesi gerekir. Bu karar AO l arda yönetim kurulunca, limited şirketlerde ortaklar kurulunca alınmalıdır. 13- Temsil Yetkisi Olmayanların Şirket Adına Yaptığı Hukuki işlemler Kural olarak temsil yetkisi bulunmayan kimseler şirket adına hukuki işlem yapamazlar. Yapsalar dahi bu hukuki işlemler şirketi bağlamaz. Ancak temsil yetkisinin geri alınması veya sınırlandırılmasına rağmen temsil yetkisini kullanmaya devam eden ya da temsil yetkisinin sınırlarını aşarak şirketi temsil eden kimselerin yaptığı işlemler şirketi bağlar. (TTK. m. 321/4). Diğer yandan, şirketi temsile yetkili olmayanlar taraşından yapılan işlemleri şirket açık veya örtülü şekilde kabul ederse (icazet verirse) bu işlemler de şirketi bağlar5 . 14- Tescil ve ilanın Şarklı Etkileri TNB genelgelerinde tescil ve ilan sürekli birlikte zikredilmektedir. Noterlerce düzenlenen imza sirkülerlerinde de yalnızca tescil edilen hususlar için "tescil ve ilan olunduğu görüldü" gibi özensiz ifadelere sıklıkla rastlanmaktadır. Tescil ve ilan amaçları ve hukuki sonuçları bakımından farklıdır. Genellikle tescil kurucu, ilan açıklayıcı etkiye sahiptir. Bazı hususlar yalnızca tescil edilir, ayrıca ilana tabi değildir. ilanın zorunlu olduğu hallerde, tescil edilen hususlara göre kapsamı ve amacı şarklı olabilir. imza sirküleri tescilden önce çıkarılamaz ama ilandan önce çıkarılabilir. Tescilden sonra ilan ayrı ve özel bir denetime tabi değildir. Hukuki bakımdan kurucu işlem olan tescili esas almak daha isabetlidir. 15- TTSG' nin Aleniyet Sağlamada Yetersizliği Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi'nde yayınlanacak hususlar buraya gelmeden önce noter ve sicil memuru taraşından incelenmekte ve denetlenmektedir. Bunlardan noter hukukçudur. Ticaret Sicili Tüzüğü'ne göre sicil memurunun da terci-han hukukçu olması gerekir (TST. m. 3). ilanların yayınlanması bakımından TTSG için ayrıca bir denetim yapılmamaktadır. Zaten ilan metni sicil memuru taraşından hazırlanarak gönderilmektedir (TST. M. 101). TTK Tasarısında su şekilde bir düzenleme yer almaktadır : "Ticaret siciline tescil ve ilana tabi kayıtların düzenli olarak depolandığı ve elektronik ortamda sunulabilen bilgi bankası, TOBB nezdinde kurulur". (Tasarı m. 24/2). Tasarıda tescil ve ilana tabi hususların depolanacağı bir bilgi bankası kurulması öngörülmekle birlikte buna hukuki sonuç bağlanmadığından tescile tabi hususların TTSG ile ilanı usulüne devam edilecektir. Kanaatimizce TTK Tasarısı bu yönden gözden geçirilerek yeni bir tescil ve ilan yöntemi geliştirilmelidir. Noterin ve ticaret sicili memurunun tetkikinden geçen hususların tesciliyle yetinmeli ve tescile tabi hususlar internet ortamında depolanmalı, isteyen herkesin ulaşabileceği şekilde ilan edilmelidir. Ayrıca isteyen herkes ticaret sicili kayıtlarını dosya üzerinden de inceleyebilmelidir. Bu durumda noterler imza sirkülerinin müstenidi olan bilgi ve belgeleri internet üzerinden kontrol etme imkanına sahip olacaklar ve yapılacak yeni düzenlemelere bağlı olarak müstenit almaya dahi gerek kalmayacaktır. TTSG aleniyet sağlamada yetersiz kalmaktadır. Bu gazete, yalnızca ilanı veren ve ilan ücretini ödeyen kimseler taraşından zorunlu olarak takip edilen ve TOBB'ne kaynak yaratan bir gazete konumundadır. Oysa bunların, ilanda yer alan hususları bir de gazeteden öğrenmeye ihtiyaçları yoktur. TTSG ile ilan zorunluluğu sebebiyle şirket ve kooperatifler aleniyet fonksiyonunu yerine getirmede çok yetersiz olan bu gazete için her yıl ödeme yapma zorunda bırakılmaktadır. Belirtilen sebeplerle, TTSG' nde ilan edilen hususları herkesin bildiği varsayımı ağır bir sonuç olmaktadır. 16- Temsil Yetkisinin Geçersiz Sınırlandırmaları Uygulamada imza sirkülerlerinin düzenlenmesi ile tescil ve ilanında, temsil yetkisinin sınırlandırılması açısından TTK. m. 321'in müsaade ettiği (şube-merkez ayırımı ile birlikte temsil) haller dışındaki sınırlamalara da yer verilmekte ve bunlar kolaylıkla tasdik, tescil ve ilan edilmektedir. a - Bazı imza sirkülerlerinde imza yetkilileri birinci derece-ikinci derece veya A grubu-B grubu olmak üzere ikili veya üçlü ayrıma tabi tutulmaktadır. şirketin temsili bakımından bütün şirket işleriyle ilgili olmak şartıyla, birinci derece imza yetkilisiyle birlikte ikinci derece imza yetkililerinden herhangi birinin imzası gerekli ve yeterli sayılabilir. Buna karşılık, bazı işleri A grubu imza yetkililerinin, bazı işleri B grubu imza yetkililerinin yapabileceği seklindeki veya belirli miktarı aşan işleri birinci derece imza yetkililerinin yapabileceği, bu miktara kadar olan işleri ise ikinci derece imza yetkililerinin yapabileceği seklindeki öz ve miktar itibariyle yapılan sınırlamalar tescil ve ilan edilemez. Edilse dahi iyi niyetli üçüncü kişileri bağlamaz. Bu tür sınırlamaların üçüncü kişiler bakımından geçerli olması onların bilmesi (müspet vukufu) şartına bağlıdır (bilmesi gerekmesi yetmez)6. b - Öz, yer, miktar vs. yönden yapılan sınırlandırmaların tescil ve ilan edilmeyeceği, edilse bile tescilin olumlu etkisinden yararlanılamayacağı yani iyi niyetli üçüncü kişilere karşı ileri sürülemeyeceği açıktır. Buna rağmen öz yönünden sınırlamalar içeren görev taksimi ve imza yetkisi kararlarıyla başvurulması halinde bunlar noter taraşından tasdik edilmelidir. TTK. m. 321/II gereği bu sınırlamalar iyi niyetli üçüncü kişilere karşı ileri sürülemez ise de bunları bilen kimselere karşı ileri sürülebilir. Buna karşılık ticaret sicil memuru bu tür sınırlamaları içeren imza sirkülerlerini tescil ve ilan etmemelidir. Zira, tescili istenen hususun kanunen tescili gereken hususlardan olup olmadığını; kanuna, gerçeğe ve kamu düzenine uygunluğunu sicil memurunun re"sen araştırma yükümlülüğü vardır (TTK. m. 34). Sicil memuru, tescil ve ilanın olumlu etkisinden yararlanamayacak olan tescili yapamaz. c - Görev taksimi ve imza yetkisi kararları ve bunlara dayalı olarak çıkarılan imza sirkülerlerinde şirketi temsile yetkili olanların yapacağı işlemlerin uzun bir listesini yapmak gereksizdir. Yönetim kurulunun en az bir üyesinin şirketi temsil yetkisinin bulunması zorunludur. Yani yönetim kurulu murahhas aza veya murahhas müdürlere yetkilerini kısmen veya tamamen devretse dahi en az bir yönetim kurulu üyesi temsil bakımından görevinin başındadır. Yönetim kurulu şirketin zorunlu organlarından biri olup yönetim ve temsil işlerini uhdesinde tutan organıdır. Kısaca, şirketin amaç ve konusuna uygun olarak şirketi temsil ve ilzama kimlerin yetkili olduğu ve bu yetkinin nasıl kullanılacağını belirtmek kafidir. Yönetim kurulu ile murahhas aza ve murahhas müdürler şirketin organı niteliğinde oldukları için şirketin konusuna giren her türlü hukuki işlemi yapmaya zaten yetkilidir. Çünkü bunlar şirketin eli kolu gibidir. Bunlar dışında idari-müdür veya ticari mümessil veya ticari vekil atanması halinde imza yetkisi verilirken bu sayım yapılabilir. 17 - Şirketlerin Yönetim ve Temsilinde Yeni Yaklaşımlar Son yıllarda özellikle hisse senetleri borsada işlem gören anonim şirketlerde, başta pay sahipleri olmak üzere, tüm ilgililerin menfaatlerini ideal düzeyde korumaya yönelmiş yeni bir kurallar sistemi ortaya çıkmaya başlamıştır. Bu kurallar şirket organlarının, doğru kararı doğru zamanda alabilme yeteneklerini artırmayı hedef etmektedir. Anılan kuralların temelleri şeffaflık, iyi ve hesabı verilebilir bir yönetim ve etkili bir iç ve dış denetimdir. Kurumsal yönetim ilkeleri olarak adlandırılan ve uluslararası alanda "corporate governance" terimi ile anılan bu ilkeler, esasında hisse senetleri borsada işlem gören anonim şirketler için öngörülmüş ise de diğer şirketlere ve tüm işletmelere hatta yönetim ve denetimin olduğu her kuruma ve kuruluşa, nihayet Devlete de tavsiye edilecek bir kapsam ve yaygınlık kazanmışlardır. Kurumsal yönetim dört temel ilkeye dayanır: /. Şeffaflık, pay sahiplerinin ve sermaye piyasasında rol sahibi tüm aktörlerin, tam bilgilendirilmesini ve aydınlatılmasını hedefler. Bu sebeple, maddî ve şekli kamuyu aydınlatmayı kapsar. Menfaat sahipleri, ilgililer, sermaye piyasası aktörleri, alacaklılar ve pay sahipleri yönünden önemli olan tüm ilişkilerin, raporların, planların, projelerin açıklanmasını içerir. şeffaflığın anonim şirketler hukukundaki yeni aracı, internet, elektronik ortamda aktarmalar ve açılması zorunlu bulunan web siteleridir. Her sermaye şirketinin bir web sitesi olması, bu sitenin şeffaflık sağlayıcı bir mekanizma olarak çalışması gerekir. 2. Adîllik, sadece pay sahiplerine değil, daha geniş bir çevreye, yani çalışanlara, alacaklılara,müşterilere, yani şirketle menfaat ilgileri bulunanlara, hatta kamuya yönelik eşit işlem ilkesini ifade eder. Adîllik, şeffaflık temelinde iyi yönetim ve denetimle, menfaatlerin ideal noktada uyuşturulması şeklinde özetlenebilir. Hesap verilebilirlik yönetimin, şeffaflığını, doğruluğunu, kararların açıklanabilirliğini, kararların bir haklı sebebi, adîl temeli olduğunu ve profesyonel niteliğini ifade eder. Sorumluluk ise, görevden kaynaklanan yükümlülüklere tam bağlılık, bunları gereği gibi bilinçle, hesap verilebilirlik bağlamında yerine getirme anlamındadır7. III- AO ve LO' da YÖNETİM ve TEMSİLE İLİŞKİN TTK HÜKÜMLERİNİN TTK TASARISIYLA KARŞILAŞTIRILMASI 1 - Anonim şirket Tescil TTK. m. 42- Her tacir, ticari işletmenin açıldığı günden itibaren on beş gün içinde ticari işletmesini ve seçtiği ticaret unvanını, işletme merkezinin bulunduğu yer ticaret siciline tescil ve ilan ettirmeye mecburdur. Her tacir kullanacağı ticaret unvanını ve bunun altına atacağı imzayı notere tasdik ettirdikten sonra sicil memuruna tevdi etmeye mecburdur. Tacir hükmi şahıs ise unvanla birlikte onun namına imzaya salahiyetli kimselerin imzaları da notere tasdik ettirilerek sicil memuruna verilir. Tescil TASARI - MADDE 40.- (1) Her tacir, ticarî işletmenin açıldığı günden itibaren on beş gün içinde, ticarî işletmesini ve seçtiği ticaret unvanını, işletme merkezinin bulunduğu yer ticaret siciline tescil ve ilân ettirir. (2) Her tacir kullanacağı ticaret unvanını ve unun altına atacağı imzayı notere onaylattırdıktan sonra sicil müdürüne verir. Tacir tüzel kişi ise, unvanla birlikte onun adına imzaya yetkili kimselerin imzaları da notere onaylattırılarak sicil müdürüne verilir. Değişiklik m. 40: Madde esas itibariyle TTK' nın 42'nci maddesinin tekrarıdır. Sadece "sicil memuru" ibaresi "sicil müdürü" ibaresiyle değiştirilmiştir. İdare ve Temsil TTK. m. 317- Anonim şirket idare meclisi taraşından idare ve temsil olunur. Yönetim ve Temsil TASARI MADDE 365.-(1) Anonim şirket, yönetim kurulu taraşından yönetilir ve temsil olunur. Kanunî istisnalar saklıdır. Değişiklik m. 365.- Maddenin birinci cümlesi TTK. m. 317'den alınmıştır. Yeni eklenen ikinci cümle istisnaları saklı tutmaktadır. Kanunî istisnaların başında yönetim yetkisinin yönetim kurulu üyelerine veya pay sahibi olmayan kimselere devri gelir. Tasfiyeye girmiş şirketlerde tasfiye memurları da tasfiyeye ilişin yönetim ve temsil hak ve yetkilerini kullandıklarından, söz konusu yetkileri ve hakları düzenleyen hükümler istisnalar kapsamındadır. Vazifelerin Azalar Arasındaki Taksimi TTK Madde 319- Esas mukavelede idare ve temsil işlerinin idare meclisi azaları arasında taksim edilip edilmeyeceği ve taksim edilecekse bunun nasıl yapılacağı tespit olunur. idare meclisinin en az bir azasına şirketi temsil salahiyeti verilir. Esas mukavele ile temsil salahiyetinin ve idare işlerinin hepsini veya bazılarını idare meclisi azası olan murahhaslara veya pay sahibi olmaları zaruri bulunmayan müdürlere bırakabilmek için umumi heyete veya idare meclisine salahiyet verilebilir. Bu gibi kayıtlar bulunmadığı takdirde 317'nci madde hükmü tatbik olunur. Yönetim Devri TASARI MADDE 367. - (1) Esas sözleşme ile yönetim kurulu, bir teşkilât yönetmeliğine göre, yönetimi, kısmen veya tamamen bir veya bir kaç yönetim kurulu üyesine veya üçüncü kişilere devre yetkili kılınabilir. Bu yönetmelik yönetimi düzenler; bunun için gerekli olan görev mevkilerini gösterir, görevleri tanımlar, özellikle kimin kime bağlı ve bilgi sunmakla yükümlü olduğunu belirler. Yönetim kurulu, talep üzerine, pay sahiplerini ve korunmaya değer menfaatlerini ikna edici bir surette ortaya koyan alacaklıkları yönetim teşkilâtı hakkında yazılı olarak bilgilendirir. (2) Yönetim, devredilmediği taktirde yönetim kurulunun tüm üyelerine aittir. Ticarî Mümessil ve Vekiller TASARI - MADDE 367. - (1) Yönetim kurulu, ticarî mümessil ve ticarî vekiller atayabilir. II, Temsil yetkisi 1. Genel olarak TASARI - MADDE 370. - (1) Esas sözleşmede aksi öngörülmemişse temsil yetkisi çift imza ile kullanılmak üzere yönetim kuruluna aittir. (2) Yönetim kurulu temsil yetkisini bir veya daha fazla üyeye (murahhas) veya üçüncü kişilere (müdürler) devredebilir. Son durumda en az bir yönetim kurulu üyesinin temsil yetkisini haiz olması gerekir. Değişiklik m. 367, 368, 370. - Tasarıda yönetim kurulunun hemen hemen üyelerinin tümünün, yürütme yetkisini haiz olmayan (non-executive) üye konumuna geçebildiği esnek bir rejim benimsenmiştir. Yönetimin, bazı yönetim kurulu üyelerine ve/veya üçüncü kişilere devir edilmesini düzenlemektedir. Yönetimin bu anlamda devri, organsal işlevin devridir. Tasarının bu müddetlerinin TTK. m. 319/II'den şarkları: Tasarı yönetim hakkı ile temsili yetkisini birbirinden ayırmıştır. Devir esas sözleşmesel dayanağı gerektirir ve ancak yönetim kurulu taraşından kabul edilen bir teşkilat yönetmeliği ile yapılır. Korunmaya değer menfaatlerini ikna edici bir şekilde ortaya koyan alacaklılar bu yönetmelik hakkında bilgilendirilir. Hüküm ile yönetim kurulu yanında ondan tamamen bağımsız "yönetim" diye adlandırılan bir organ yaratılmamış, yönetim kurulu ile "yönetim" arasında kesin bir ayrım bulunduğu anlayışı reddedilmiş, sadece şirketin işletme konusunun elde edilebilmesi için gerekli tüm kararların alınması hakkının, yani bir iç ilişki hakkı olan yönetimin kısmen veya tamamen devrine imkân verilmiştir. Devir, kural olarak temsil yetkisinin devrini içermez. Bunun için temsil yetkisinin 370'nci maddeye göre ayrıca veya aynı işlemde açıkça belirtilmek suretiyle devri gerekir. Yönetim kurulunun ticarî mümessil ve vekil tayin etme yetkisi devredilemez niteliktedir. Azaların ihtimam Derecesi: TTK Madde 320 - idare meclisi azalarının şirket işlerinde gösterecekleri dikkat ve basiret hakkında Borçlar Kanununun 528 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü tatbik olunur. Özen ve Bağlılık Yükümlülüğü TASARI - MADDE 369. - (1) Yönetim kurulu üyeleri ve yönetimle görevli üçüncü kişiler, görevlerini tedbirli bir yöneticinin özeniyle yerine getirmek ve şirketin menfaatlerini dürüstlük kurallarına uyarak gözetmek yükümlülüğü altındadırlar. 203 ilâ 205 inci madde hükümleri saklıdır. Üyelerin ve yöneticilerin, görevlerini yerine getirirken bu madde anlamında özenle hareket ettikleri karinedir. TEMSİL SALAHİYETİ Vüsat ve şümulü: TTK Madde 321 - Temsile salahiyetli olanlar şirketin maksat ve mevzuuna dahil olan her nevi işleri ve hukuki muameleleri şirket adına yapmak ve şirket unvanını kullanmak hakkını haizdirler. Temsil salahiyetinin tahdidi, hüsnüniyet sahibi üçüncü şahıslara karşı hüküm ifade etmez. Ancak temsil salahiyetinin sadece merkezin veya bir şubenin işlerine hasrolunduğuna veya müştereken kullanılmasına dair tescil ilan edilen tahditler muteberdir. Anonim şirket adına tanzim edilecek evrakın muteber olması için, aksine esas mukavelede hüküm olmadıkça temsile selahiyetli olanlardan ikisinin imzası kafidir. Temsile salahiyetli olanlar tarafından yapılan muamelenin esas mukaveleye veya umumi heyet kararına aykırı olması, hüsnüniyet sahibi üçüncü şahısların o muameleden dolayı şirkete müracaatına mani olamaz. Temsile veya idareye salahiyetli olanların vazifelerini yaptıkları sırada işledikleri haksız fiillerden anonim şirket mesul olur. şirketin rücu hakkı mahsuzdur. TEMSİL YETKİSİ Kapsam ve Sınırlar TASARI - MADDE 371. - (1) Temsile yetkili olanlar şirketin amacına ve işletme konusuna giren her tür işleri ve hukukî işlemleri, şirket adına yapabilir ve bunun için şirket unvanını kullanabilirler. Kanuna ve esas sözleşmeye aykırı işlemler dolayısıyla şirketin rücu hakkı saklıdır. Temsile yetkili olanların, üçüncü kişilerle,işletme konusu dışında yaptığı işlemler de şirketi bağlar; meğerki, üçüncü kişinin, işlemin işletme konusu dışında bulunduğunu bildiği veya halin icabından, bilebilecek durumda bulunduğu ispat edilsin. şirket esas sözleşmesinin ilân edilmiş olması, bu hususun ispatı açısından, tek başına yeterli delil değildir. Temsil yetkisinin sınırlandırılması, iyi niyet sahibi üçüncü kişilere karşı hüküm ifade etmez; ancak temsil yetkisinin sadece merkezin veya bir şubenin işlerine özgülendiğine veya birlikte kullanılmasına dair tescil ve ilân edilen sınırlamalar geçerlidir. Temsile yetkili kişiler taraşından yapılan işlemin esas sözleşmeye veya genel kurul kararına aykırı olması, iyi niyet sahibi üçüncü kişilerin o işlemden dolayı şirkete başvurmalarına engel değildir. Temsile veya yönetime yetkili olanların, görevlerini yaptıktan sırada işledikleri haksız fiilerden şirket sorumludur. şirketin rücû hakkı saklıdır. Değişiklikler m. 371. - Birinci fıkra temsile yetkili olan kişilerin yapabilecekleri iş ve işlemlerin şirketin rücû edebilmesi ve edememesi yönünden sınırını göstermektedir. Ultra vires kuları kalktığı için, artık şirketin hak ehliyetinin sınırın işletme konusu çizmemektedir. şirketin amacı ve işletme konusu dışında yapılan işlemler de şirketi bağlar, üçüncü kişiye karsı şirket sorumludur; ancak sınırı aşan temsil yetkisini haiz kişiye karsı şirket rücu talebinde bulunabilir. ikinci fıkra işletme konusu dışındaki işlemlerin şirketi bağlaması kuralının istisnasını düzenlemektedir. şirket, yapılan işlemin, işletme konusunun dışında bulunduğunu üçüncü kişinin bildiğini veya halin icabından bilebilecek durumda bulunduğunu ispat ederse işlem şirketi bağlamayacaktır. Ancak, şirket esas sözleşmesinin ilan edilmiş olması, bu hususun ispatı için tek başına yeterli görülmemiştir. Yani ilan edildiği için üçüncü kişi şirketin amaç ve konusunu bilmek zorunda değildir. Diğer fıkralar TTK. m. 321'in tekrarıdır. İmza şekli TTK Madde 322 - Şirket namına imza salahiyeti olanlar, şirketin unvanını ilave etmeye mecburdurlar. Bu imzalar hakkında 42'nci maddenin 2'nci fıkrası hükmü tatbik olunur. imza şekli TASARI - MADDE 372. - (1) Şirket adına imza yetkisini haiz kişiler şirketin unvanı altında imza atarlar 40'ıncı maddenin ikinci fıkrası hükmü saklıdır. (2) şirket taraşından düzenlenecek belgelerde şirketin merkezi, sicile kayıtlı olduğu yer ve sicil numarası gösterilir. Bu hüküm TTK. 322'nci maddenin tekrarıdır. Tescil TTK Madde 323 - idare meclisi, şirketi temsile salahiyetli kimseleri, tescil edilmek üzere ticaret siciline bildirir. Temsil salahiyetine müteallik kararın noterlikçe tasdik edilmiş suretinin de sicil memuruna verilmesi lazımdır. Tescil ve ilân TASARI - MADDE 373. - (1) Yönetim kurulu, temsile yetkili kişileri ve bunların temsil şekillerini gösterir kararının noterce onanmış suretini, tescil ve ilân edilmek üzere ticaret siciline tevdi eder. (2) Temsil yetkisinin ticaret sicilinde tescilinden sonra, ilgili kişilerin seçimine veya atanmalarına ilişkin herhangi bir hukukî sakatlık, şirket taraşından üçüncü kişilere, ancak sakalığın bunlar taraşından bilindiğinin ispat edilmesi şartıyla ileri sürülebilir. Değişiklik m. 373. Birinci fıkra: Şirketin kabul ettiği imza düzenini belirtmek amacıyla "ve bunların temsil şekillerini gösterir kararının noterce onanmış suretini" ibaresi eklenmiştir. Mevcut metinden neyin tescil edileceği tam olarak anlaşılmadığı için böyle bir değişiklik yapılmıştır. ikinci fıkra: ikinci fıkra yeni olup, temsile yetkili kişilerin seçimlerine ve atanmalarına ilişkin hukukî sakatlıkların üçüncü kişilere karşı ileri sürülemeyeceği, sürülebilmesi için hukukî sakatlığın onlar taraşından bilindiğinin ispatlanması gerektiği kuralını getirerek uygulamadaki tereddütleri ortadan kaldırmaktadır. Hukukî sakatlık ne kadar ağır olursa olsun bunun üçüncü kişiye karşı ileri sürülememesi, üçüncü kişiye izleyemeyeceği, belirlemeyeceği ve yargılayamaya-cağı bir yükümlülük yüklenmesini engellemek ve işlem güvenliği ile adaleti sağlamak amaçlarına yöneliktir. 2- Limited şirket A) İdare ve temsil: I- Müdürler: 1. Ortak olanlar: TTK. m. 540 - Aksi kararlaştırılmış olmadıkça, ortaklar hep birlikte müdür sıfatıyla şirket işlerini idareye ve şirketi temsile mezun ve mecburdurlar. Şirket mukavelesi veya umumi heyet kararı ile şirketin idare ve temsili ortaklardan bir veya birkaçına bırakılabilir. Kuruluştan sonra şirkete giren ortaklar, bu hususta umumi heyetin ayrı bir kararı olmadıkça, idare ve temsile mezun ve mecbur değildirler. Limitet şirketin temsilcileri arasında bir hükmi şahıs bulunduğu takdirde, ancak o hükmi şahıs adına limitet şirketin temsil ve idaresini üzerine almış bulunan hakiki şahıs limitet şirketin temsilcisi olarak tescil ve ilan edilir. 2. Ortak olmayanlar: TTK. m. 541 - şirket mukavelesi veya umumi heyet kararıyla şirketin idare ve temsili, ortak olmayan kimselere de bırakılabilir. Bu gibi kimselerin salahiyet ve mesuliyetleri hakkında ortak olan müdürlere ait hükümler tatbik olunur. B) Yönetim ve temsiI- I-Müdürler 1. Genel olarak TASARI MADDE 623. - (1) şirketin yönetimi ve temsili şirket sözleşmesi ile düzenlenir. Şirket sözleşmesi ile yönetim ve temsil, müdür sıfatını taşıyan bir veya birden şazla ortağa veya tüm ortaklara ya da üçüncü kişilere verilebilir. En azından bir ortağın, şirketi yönetim ve temsil yetkisinin bulunması gerekir. Şirketin müdürlerinden biri bir tüzel işi olduğu takdirde, bu kişi temsilci olarak bir gerçekkişiyi belirler. Müdürler, kanunla veya şirket sözleşmesi ile genel kurula bırakılmayan yönetime ilişkintüm konularda yetkilidirler. Değişiklikler m. 623-Tasarı, tüm ortakların şirketi birlikte yönetmesi dolayısıyla, şirketin yönetiminin ve temsilinin ortaklar için hem hak hem yüküm niteliği taşıması anlamına gelen özden organ ilkesini terk etmiştir. Özden organ yerine seçilmiş yönetim organı sistemi benimsenmiştir. Seçilmiş yönetim ilkesi, toplu yönetimin yani özden organ konseptinin uygulamada zorluklara yol açması ve yönetimin yetkin kişilerden ve profesyonellerden oluşmasının gerekli olduğu düşüncesiyle benimsenmiştir. Bunun dışında 6762 sayılı Kanun m. 540'daki ilkeler korunmuştur. Tüzel kişinin müdür olmasına yani yönetimde yer almasına olanak sağlamaktadır. 2. Müdürlerin birden fazla olmaları MADDE 624. - (1) Şirketin birden şazla müdürünün bulunması halinde, bunlardan biri şirketin ortağı olup olmadıklarına bakılmaksızın, genel kurul taraşından başkan olarak atanır. (2) Başkan olan müdür veya tek müdürün bulunması halinde bu kişi, genel kurulun toplantıya çağrılması ve genel kurul toplantılarının yürütülmesi konularında olduğu gibi, genel kurul başka yönde bir karar almadığı ya da şirket sözleşmesiyle farklı bir düzenleme öngörülmediği takdirde, tüm açıklamaları ve ilânları yapmaya da yetkilidir. (3) Birden fazla müdürün varlığı halinde, bunlar çoğunlukla karar alırlar. Eşitlik halinde başkanın oyu üstün oy sayılır. şirket sözleşmesi, müdürlerin karar almaları hakkında değişik bir düzenleme öngörebilir. Değişiklikler m. 624 - Bu madde müdürlerin birden şazla olmaları halinde onların bir kurul olduğunu belirterek yönetim kuruluna özgü bir işleyiş kuralını hükme bağlamaktadır. Son fıkra başkanın üstün oyunu tanıyarak bir yeniliğe yer vermiştir. Başkanın üstün oyu, yönetim organındaki kilitlenmeyi çözen ve şirketi çalışabilir konumda tutan bir araçtır. II-Temsil salahiyeti: 1, Şümulü: TTK Madde 542 - Müdürlerin haiz oldukları temsil salahiyetinin şümul ve tahdidi hakkında, anonim şirketin idare meclisine dair olan 321 'inci madde hükmü tatbik olunur. Vazifelerini ifa dolayısıyla müdürlerin işlemiş oldukları haksız fiillerden şirket mesul olur. Temsil Yetkisinin Kapsamı, Sınırlandırılması TASARI MADDE 629. - (1) Müdürlerin temsil yetkilerinin kapsamına, yetkinin sınırlandırılmasına, imza şekli ile tescil ve ilâna anonim şirket hükümleri kıyas yolu ile uygulanır. (2) Tek ortak ile onun taraşından temsil edilen şirket arasında yapılan sözleşmelerin yazılı olması şarttır. Bu zorunluluk, piyasanın şartlarına göre günlük ve sıradan işlemlere ilişkin sözleşmelere uygulanamaz. Değişiklikler m. 629 Birinci fıkra: Birinci fıkrada 6762 sayılı Kanun m. 542 hükmü tekrar edilmiştir. ikinci fıkra: Tek kişiden ibaret limited şirketlerde bu tek ortağın müdür olması halinde, şeffaflık ilkesi aracılığı ile, temsilcinin kendisiyle sözleşme yapmasından doğabilecek sakıncaları, olabildiğince alt düzeye indirmek amacına yöneliktir. Haksız Fiil Sorumluluğu TASARI MADDE 632. - (1) şirketin yönetimi ve temsili ile yetkilendirilen kişinin, şirkete ilişkin faaliyeti sırasında işlediği haksız fiilden şirket sorumludur. MADDE 632 -TTK.m. 542'nin tekrarıdır. Kaldırılması: TTK. m. 543 - Ortaklara ait idare ve temsil salahiyetlerinin kaldırılması hakkında, kolektif şirkete dair 161 ve 162'nci maddeleri hükümleri tatbik olunur. Ortak olmayan müdür umumi heyet kararıyla her zaman azlolunabilir. Azlolunan müdürün mukaveleden doğan hakları mahsustur. Görevden alma, yönetim ve temsil yetkisinin geri alınması ve sınırlandırılması. TASARI MADDE 630. - (1) Genel kurul, müdürü ve müdürleri görevden alabilir; yönetim hakkını ve temsil yetkisini sınırlayabilir. Her ortak, haklı sebeplerin varlığında mahkemeden, yöneticilerin yönetim hakkının vetemsil yetkilerinin kaldırılmasını veya sınırlandırılmasını talep edebilir. Yöneticinin, yükümlülüklerini ağır bir şekilde ihlâl etmesi veya iyi şirket yönetimi içingerekli yeteneği kaybetmesi haklı sebep olarak kabul olunur. Görevden alınan yöneticinin tazminat hakları saklıdır. imza şekli TTK. m. 544 - şirket namına yapılacak yazılı beyanlarda, şirketin unvanıyla beraber müdürlerin kendi imzalarının da bulunması lazımdır. şirket taraşından tanzim edilecek mektup, evrak ve vesikalarda; şirketin unvanıyla birlikte esas sermaye miktarının gösterilmesi şarttır. TASARI DA YOK Ticari mümessil ve vekillerin tayini: TTK Madde 545 - Mukavelede aksine hüküm olmadıkça ticari mümessiller ile bütün işletmeyi idare salahiyetini haiz olan ticari vekiller, ancak umumi heyet kararıyla tayin olunabilir. Bununla beraber her müdür, bunları azletmek salahiyetine sahiptir. Ticarî mümessiller ve ticarî vekiller TASARI MADDE 631. - (1) Ticarî mümessiller ve ticarî vekiller, şirket sözleşmesinde başka şekilde düzenlenmediği takdirde, ancak genel kurul kararı ile atanabilirler; yetkileri genel kurul taraşından sınırlandırılabilir. (2) Müdür veya müdürlerin çoğunluğu, 623'üncü maddenin kapsamına girmeyen ticarî mümessili veya ticarî vekili her zaman görevden uzaklaştırabilir. Bu kişi genel kurul kararı ile atanmışsa, gecikmeksizin genel kurul toplantıya çağrılır. MADDE 631 - TTK. m. 545'in tekrarıdır. Bu çalışma 19.06.2005 tarihinde Kayseri Noter Odası Başkanlığı taralından bölgede görev yapan noterlere yönelik olarak düzenlenen seminerde sunulan tebliğ metnidir. Ercîyes Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ticaret Hukuku Anabilim Dalı Öğretim Üyesi 1-Ortaklık adına alınan kredide, ortaklığı temsilen imza atan temsilciler, ayrıca kaşe dışında imza etmiş iseler, bu imza nedeniyle kişisel olarak sorumlu olurlar" Y. 11. HD, 20.3.1987, 1337/1617 "Anonim ortaklığın ticaret unvanı eksik ise senet bu ortaklığı bağlamaz ve senedi imzalayan sorumlu olur". Y. 12. HD. 22.9.1991, 1994/10973. 2-Eski yönetim kurulu üyeleri yeniden seçilirse tekrar imza sirküleri çıkarmak, tescil ve ilan gerekir. Ana sözleşmede ibra edilmeyen YK üyelerinin yeniden seçilemeyeceği kararlaştırılmış olabilir" Y. 11. HD. 13.09.1979, 3746/3901; "Temsile yetkili kılınan ortaklık temsilcileri eski temsilciler olsa bile, tescil sırasında yeniden tescil harcı alınır". Y. 11. HD. 18.5.1981 2529/2472. 3-Ciranta C... Turizm Sanayi ve Tic. Ltd. şti adına çekleri ciro eden Cüneyt A.' in her ne kadar şirket temsilciliğinden ayrıldığı 9.10.2000 tarihinde tescil edilmiş ise de, bu durum 8. 11.2000 tarihli ticaret sicili gazetesinde ilan edilmiştir. Bu ilandan önce takip konusu çekler keşide edildiğinden ve ibrazları da ilan tarihinden önce olduğundan adı geçenin görevine son verilme durumu iyi niyetli 3. kişileri etkilemez. Mercice şaize yönelik itirazın yöntemince incelenerek oluşacak duruma göre bir karar vermek gerekirken takibin iptaline karar verilmesi isabetsizdir". Y. 12. HD, 26.02.2002, 3171/3973. 4-Genelge 1980/24 : şirketlerin idare ve temsiline dair karar ve sözleşme değişikliklerinin ticaret siciline tescil ve ilanı zorunludur. Bu zorunluluğun, yapılan değişikliğin kanun ve ana sözleşmeye uygun olup olmadığının denetimi gibi bir çok haklı nedeni vardır. Tescil zorunlu olduğu için bu gibi değişiklikler, üçüncü şahıslar bakımından tescil tarihinden sonra hüküm doğurur. Bu bakımdan şirketler adına yapılacak noterlik işlemlerinde ve tasdik edilecek sirkülerlerde müstenit olarak alınacak ana sözleşme veya kararların mutlak surette ticaret sicilinde tescil ve ilan edilmiş olmaları ve ilanın yapıldığı ticaret sicili gazetesinin tarih, sayı ve sayfaları gösterilerek bu gazeteden alınması gerekir. 5-şirketi temsil ve ilzama yetkili olmayan yönetim kurulu üyesinin yaptığı bir işlemin şirketçe kabulü halinde, o şahsın imzaladığı belgenin şirketi bağlayacağı kabule edilmelidir". Y. 11. HD, 1.6.1989, 988/6155-989/3226. "Temsil yetkisine sahip olmayan bir müdürün ortaklığı borç altına sokabilmesi için, ortaklığın bu işlemi benimsemiş olması gerekir". Y. 11. HD. 7.2.1983, 199/504 "Davalılar davacı kooperatife borç para verdiklerini ve karşılığında dava konusu çeki aldıklarını savunduklarına göre, eksik imzalı bononun kooperatif taraşından benimsenmiş olup olmadığını, dolayısıyla yapılan işleme onay verip verilip verilmediğinin saptanması için kooperatif defter ve kayıtları üzerin -de inceleme yapılması gerekir". Y. 11. HD. 31.05.1984, 984/3004. 6-Birlikte temsil ve yetkilerin şubelere hasrı dışında kalan temsil yetkisine, miktar bakımından yapılan sınırlandırmalar tescil ve ilan edilse dahi iyi niyetli üçüncü kişilere karşı ileri sürülemez". Y. 11. HD. 29.6.1982, 2638/3181 7-Geniş bilgi için bkz: Hasan PULAşiLI, Corporate Governance, Ankara 2004. ; Ali PASLI, Anonim Ortaklık Kurumsal Yönetimi, istanbul 2004. ; TTK Tasarısı, Adalet Bakanlığı Yayını, Ankara 2005, s. 359, 360.