Hukuki Haber

Garameten ödeme ilkesi.

17. Hukuk Dairesi         2016/2379 E.  ,  2018/621 K.

  •  


"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R-
Davacılar vekili, 04/09/2013 günü dava dışı ...'ın idaresindeki ...plakalı kamyonu ile seyir halinde iken, aynı istikamette seyretmekte olan ...'ın idaresindeki ... plakalı aracı ile kamyonun arka kısmına çarpması neticesinde ölümlü, yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, müvekkillerinin murislerinin iş bu kazada vefat ettiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile tüm müvekkilleri için ayrı ayrı 2.500,00'er TL olmak üzere toplam 10.000,00 TL'nin davalı şirketten faizi ile birlikte alınarak müvekkillerine ödenmesine karar verilmesini talep etmiş, yargılama sırasınta talebini tüm davacılar yönünden toplam 466.086,66 TL'ye yükseltmiştir.Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davanın kabulüne, davacılardan ... için 250.000,00 TL, davacılardan ... için 67.014,56 TL, davacılardan ... için 131.153,78 TL ve davacılardan ... için 17.918,32 TL olmak üzere toplam 466.086,66 TL'nin temerrüt tarihi olan 29/01/2014 tarihinden itibaren işleyecek reeskont oranında ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine, karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazası sonucunda ölüm nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.Mahkeme tarafından hükme esas alınan 15.05.2015 tarihli bilirkişi raporunda CSO 1980 yaşam tablosu dikkate alınarak davacıların ve desteklerinin muhtemel yaşam süreleri belirlenmiş, %1.3 teknik faiz(iskonto) uygulanarak hesaplama yapılmış ise de rapor hükme esas alınacak nitelikte değildir.Yargıtay'ın yerleşik uygulamalarına göre, desteğin ve destek ihtiyacı olanların muhtemel yaşam süreleri belirlenirken ...(PMF) yaşam tablosu esas alınmalıdır. Ayrıca, destekten yoksun kalma tazminatı hesaplanırken rapor tanzim tarihine kadar gerçekleşen zararın bilinen veriler nazara alınarak ve iskontoya tabi tutulmadan somut olarak, rapor tanzim tarihinden sonraki zarar açısından ise; bilinen son gelir nazara alınıp 1/Kn katsayısına göre her yıl %10 oranında artırılmak ve iskonto edilmek suretiyle hesaplanmalıdır (YHGK., 28.06.1995 tarih, 1994/9-628 Esas, 1995/694 Karar). Bu nedenle mahkemece yukarıdaki açıklamalar ışığında konusunda uzman başka bir bilirkişiden ayrıntılı ve denetime ygun şekilde rapor alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde yetersiz bilirkişi raporu uyarınca karar verilmesi isabetli görülmemiştir.
3-Trafik kazasına karışan ve davalıya ZMSS poliçesi ile sigortalı olan ... ... plakalı araç ticari kullanım niteliğinde olmayıp hususi araç olduğundan uygulanabilecek faiz oranı da yasal faiz olmalıdır. Bu nedenle mahkemece, yasal faize hükmetmek gerekirken, yazılı olduğu üzere reeskont faizine hükmedilmiş olması doğru görülmemiştir.
4-Destekten yoksun kalma zararının hesabında, destekten yoksun kalanlara müteveffanın sağlığında sağlamış olduğu/olacağı yardımın miktarı doğru şekilde belirlenmelidir. Somut olayda; hükme esas alınan aktüer raporunda, destekler ... ve ...'ın, gelirlerinin %45'i oranında eşine ve %10 oranında çocuğuna pay ayıracağı varsayılarak hesaplama yapıldığı, desteklerin anne ve babalarının hayatta olup olmadığı araştırılarak, hayatta iseler desteklerin gelirinden anne ve babasına da pay ayrılması gerektiğinin dikkate alınmadığı anlaşılmıştır.
Bu nedenlerle; mahkemece Yargıtay uygulamaları da gözetilerek, bilirkişiden işaret edilen hususta ek rapor alınması ve oluşacak duruma göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması isabetli görülmemiştir.Kabule göre de;Muris ...'ın ölümü nedeniyle davacılar ... ve ...yönünden, destekten yoksun kalma nedeniyle talep edebilecekleri tazminat miktarlarının hesaplanması bakımından alınan ve mahkemenin hükme esas aldığı 15.05.2015 tarihli bilirkişi raporunda; davacı eş ... için 523.002,27 TLve davacı çocuk ... için 67.014.56 TL. tazminat hesaplandığı; hak sahibi iki kişinin hak ettiği toplam tazminat miktarının kaza tarihindeki kişi başı ölüm teminatına ilişkin poliçe limiti olan 250.000,00 TL'yi aştığı görülmektedir.KTK'nun 96. maddesi hükmüne göre, garameten ödeme ilkesi; bir rizikonun gerçekleşmesi ile zarar görenlerin birden fazla olması ve tazminat alacaklarının da sigorta sözleşmesinde öngörülen sigorta bedelinden fazla olduğu hallerde, zarar görenlerden her birinin sigortacıya karşı yöneltebileceği tazminat miktarı isteminden, sigorta bedelinin tazminat alacaklıları toplamına olan oranına göre indirim yapılmasını ifade etmektedir. Burada amaç, zarar görenlerin birden fazla olması halinde, sigortacının poliçede gösterilen limitle sorumlu olacağı da dikkate alınarak, zarar görenler arasında eşitliği sağlayıcı biçimde ve poliçe limitini de aşmayacak biçimde eşit paylaştırmanın sağlanmasıdır. Garameten ödeme ilkesine ilişkin ifade edilen hususlar da dikkate alındığında, ölenin birden çok hak sahibinin bulunması ve tüm hak sahipleri için hesaplanan toplam tazminatın davalının düzenlediği poliçedeki kişi başına ölüm teminat limitini aştığı gözetilerek garame hesabı yapılmak suretiyle davacılar ... ve ...'in hak kazanacağı tazminat miktarının belirlenmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde ve poliçe limiti aşılmak suretiyle karar verilmesi doğru görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2, 3 ve 4 nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 6.2.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.