Danıştay 11. Hukuk Dairesi

11. Daire 1997/5107 E. , 1998/3171 K.

11. Daire         1997/5107 E.  ,  1998/3171 K.
"İçtihat Metni"

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBİRİNCİ DAİRE
Esas No : 1997/5107
Karar No : 1998/3171

Kararın Düzeltilmesini İsteyen: ... Eğitim Araştırma ve Ticaret Limited Şirketi
Karşı Taraf : ... Vergi Dairesi Başkanlığı
İstemin Özeti : 1992 yılının değişik dönemlerine ilişkin vergi borçlarının tahsili amacıyla yükümlü şirket adına düzenlenen ödeme emirlerinin iptali istemiyle açılan davada, 2577 sayılı Kanunun 26. maddesinin 3622 sayılı Kanunla değişik 3. bendi uyarınca, 8.11.1995 tarihinde işlemden kaldırılan dosyanın, davacı tarafından bir yıl içinde yeni adres bildirilerek işleme konulmasının istenilmemiş olması nedeniyle davanın açılmamış sayılmasına karar veren .... Vergi Mahkemesi kararını onayan Danıştay Onbirinci Dairesinin 20.10.1997 gün ve E:1997/425, K:1997/3612 sayılı kararının; yazışma adresinin doğru olduğu, Tebligat Kanunu hükümlerine uygun işlem yapılmadığı ileri sürülerek düzeltilmesi istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Danıştay Savcısı ...'in Düşüncesi : 2577 Sayılı Yasanın 3622 Sayılı Yasayla değişik 26/3 maddesi uyarınca vergi mahkemesince verilen davanın açılmamış sayılmasına ilişkin kararı onayan Danıştay 11. Dairesi kararının davacı tarafından düzeltilmesi istenilmektedir.
Karar düzeltme dilekçesinde öne sürülen hususlar 2577 Sayılı Yasanın 54. maddesine uygun görüldüğünden Danıştay 11. Dairesince verilen 20.10.1997 günlü, E:1997/425, K:1997/3612 sayılı kararın kaldırılması ve işin esasının yeniden incelenmesi suretiyle:
2577 Sayılı Yasanın 3622 Sayılı Yasa ile değişik 26/3 maddesinde: "Davacının gösterdiği adrese tebligat yapılamaması halinde yeni adresin bildirilmesine kadar dava dosyası işlemden kaldırılır ve varsa yürütmenin durdurulması kararı kendiliğinden hükümsüz kalır. Dosyanın işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak bir yıl içinde yeni adres bildirilmek suretiyle yeniden işleme konulması istenmediği takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verilir. Dosyanın işlemden kaldırılmasına ve davanın açılmamış sayılmasına dair kararlar diğer tarafa tebliğ edilir." hükmü yer almaktadır.
7201 sayılı Yasanın 21. maddesinde, tebliğ imkansızlığı ve tebellüğden imtina hallerinde uygulanacak esaslar düzenlenmiş, Tebliğat Nizamnamesinin 28. maddesinin birinci fıkrasında: kendisine tebliğ yapılacak kimse ve muhatap namına tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmazsa tebliğ memurunun adreste bulunmama sebebini bilmesi muhtemel olan komşu, kapıcı gibi kimselerden veya o yerin muhtar veyahutta ihtiyar heyeti veya meclisi azalarından veyahut zabıta amir veya memurlarından tahkik ederek bu kişilerin beyanını tebliğ mazbatasına yazıp altını imzalatması, beyan eden imza etmekten kaçınırsa bu durumu şerh ve kendi imzası ile tasdik etmesi gerektiği, ikinci fıkrasında ise; tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbirinin adreste bulunmaması geçici olarak başka bir adrese gitmelerinden veya daimi olarak o adresi terketmelerinden ileri gelmiş ve yeni adres tebliğ memuru tarafından tespit edilememiş veya muhatap ölmüşse tebliğ evrakının çıkaran mercie iade olunacağı, son fıkrasında; muhatap ve onun yerine tebligat yapılacak kimseler o adreste bulundukları halde tebliğin yapılacağı sırada orada mevcut değillerse 30.maddeye göre işlem yapılacağı belirtilmiştir.
Olayda, davalı idare savunmasının dava dilekçesinde gösterilen adrese tebliğ edilememesi sonucu 30.10.1995 günlü tebliğ belgesine şerh düşülerek savunmanın mahkemeye iade edilmesi üzerine 2577 sayılı Yasanın 26.maddesi uyarınca önce işlemden kaldırma, daha sonra davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş ise de, davacının savunmanın tebliğ edilemediği belirtilen adreste Ankara Yedinci Vergi Mahkemesinin iki kararının 18.4.1995 ve 9.4.1996 tarihlerinde,... Vergi Mahkemesi kararının ise … tarihinde tebliğ edildiğini, adresin 30.10.1995 tarihinde değişmemiş olduğunu öne sürüp tebliğ alındısı fotokopilerini ibraz etmesi karşısında vergi mahkemesince bu hususun araştırılması, adres değişikliği olmadığının tespiti edilmesi halinde olayın Tebligat Nizamnamesinin 28.maddesinin son fıkrası kapsamında ele alınması ve 30.maddenin uygulanması suretiyle davanın karara bağlanması gerektiğinden vergi mahkemesince 7201 sayılı Yasa ve Tebligat nizamnamesi hükümleri dikkate alınmadan davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinde hukuka uygunluk görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle temyize konu kararın bozulması gerektiği düşünülmüştür.
Tetkik Hakimi ...'nın Düşüncesi : Uyuşmazlık konu olayda tebligat memuru aracılığıyla tebliğ yoluna gidilen evrakın, Tebligat Kanunun 21. ve Tebligat Nizamnamesinin 28. maddesi hükümleri dikkate alınmadan iade edilmesi hukuka aykırı olduğundan bu usulsüz tebligata dayanılarak verilen mahkeme kararında isabet görülmediğinden kararın bozularak anılan mevzuat hükümleri ve yükümlü şirket tarafından temyiz dilekçesine eklenen, aynı şirkete, aynı adreste bu olaydan önce ve sonra tebliğ yapıldığı iddiaları dikkate alınarak yeniden karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onbirinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Karar düzeltme dilekçesinde ileri sürülen hususlar 2577 sayılı Kanunun 54. maddesinin (c) fıkrasına uygun görüldüğünden Danıştay Onbirinci Dairesince verilen 20.10.1997 gün ve E:1997/425, K:1997/3612 sayılı karar ortadan kaldırıldıktan sonra işin esası yeniden incelendi:
Temyiz konusu; 1992 yılının değişik dönemlerine ait vergi borçlarının tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emirlerinin iptali istemiyle açılan davada, 2577 sayılı Kanunun 26. maddesinin 3622 sayılı Kanunla değişik 3. Bendi uyarınca, 8.11.1995 tarihinde işlemden kaldırılan dosyanın, davacı tarafından bir yıl içinde yeni adres bildirilerek işleme konulmasının istenilmediği gerekçesiyle davanın açılmamış sayılması yönündeki mahkeme kararının bozulması istemine ilişkindir.
2577 sayılı Kanunun 3622 sayılı Kanun ile değişik 26. maddesinin 3. fıkrasında, davacının gösterdiği adrese tebligat yapılamaması halinde yeni adresin bildirilmesine kadar dava dosyasının işlemden kaldırılacağı ve varsa yürütmenin durdurulması kararının kendiliğinden hükümsüz kalacağı, dosyanın işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak bir yıl içinde yeni adres bildirilmek suretiyle yeniden işleme konulması istenmediği takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği, dosyanın işlemden kaldırılmasına ve davanın açılmamış sayılmasına dair kararların diğer tarafa tebliğ edileceği hükme bağlanmıştır.
Tebliğat Kanununun tebliğ imkansızlığı ve tebellüğden imtinayı düzenleyen 21. maddesinde, kendisine tebligat yapılacak kimse veya yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılabilecek kimselerden hiç biri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memurunca, tebliğ olunacak evrakın, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine yada zabıta amir veya memuruna imza mukabilinde teslim edileceği ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarname gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırılmakla beraber adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesinin de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirileceği, ihbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarihin tebliğ tarihi sayılacağı hükme bağlanmış olup, Tebligat Nizamnamesinin tebliğ imkansızlığını düzenleyen 28. maddesinin birinci fıkrasında, muhatap veya muhatap adına tebliğ yapılabilecek olanlardan hiç biri gösterilen adreste bulunmazsa, tebliğ memurunun, adreste bulunmama sebebini bilmesi muhtemel komşu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar kurulu veya meclis üyeleri, zabıta amir ve memurlarından tahkik ederek beyanlarını tebliğ tutanağına yazıp altını imzalatması, imzadan çekinmemeleri halinde de bu durumu şerh ve kendi imzası ile belirtmesi gerektiği, ikinci fıkrasında muhatap ölmüşse veya gösterilen adresten devamlı olarak ayrılmış ve yeni adresi de tebliğ memurunca tespit edilememişse, tebliğ evrakının çıkaran mercie geri gönderileceği, son fıkrasında ise, muhatap ve onun yerine tebligat yapılacak kimseler, o adreste bulundukları halde tebliğin yapılacağı sırada orada mevcut değillerse, tebliğ imkansızlığı ve tebellüğden imtina halinde yapılacak muameleleri düzenleyen 30. maddeye göre işlem yapılacağı belirtilmiştir.
Olayda ise, dava açıldıktan sonra idare tarafından verilen savunmanın yükümlü şirket tarafından dava dilekçesinde gösterilen adreste tebliğ edilememesi sonucu tebliğ belgesine 30.10.1995 tarihinde iade şerhi düşülerek savunmanın mahkemeye iade edilmesi üzerine, mahkeme tarafından 2577 sayılı Kanunun 26. maddesi dayanak gösterilerek dava dosyası işlemden kaldırılmış, aynı madde kapsamında dosyanın bir yıl içinde işleme konulması talep edilmeyince de davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Ancak temyiz dilekçesinde, davacının savunmanın tebliğ edilemediği belirtilen adreste şirketleri hakkında verilen .... Vergi Mahkemesinin iki kararının 18.4.1995 ve 9.4.1996 tarihlerinde, .... Vergi Mahkemesine ait bir adet kararın ise 13.6.1996 tarihinde tebliğ edildiğini, dolayısıyla adreslerinin savunmanın tebliğ edilemediği ileri sürülen tarih olan 30.10.1995 tarihinden önce ve sonra olmak üzere değişmemiş olduğunu ileri sürerek bunlara ait tebliğ alındısı fotokopilerini temyiz dilekçesi ekinde mahkemeye ibraz ettiği görülmüştür.
Bu durumda vergi mahkemesi tarafından, temyiz dilekçesindeki iddialar ve bu iddialara ilişkin olarak dosyaya ibraz edilen tebliğ alındısı fotokopileri değerlendirilerek, adres değişikliği olup olmadığı hususlarının araştırılması, adres değişikliği olmadığının tespiti halinde, söz konusu tebligatın, Tebligat Kanununun 21. ve Tebligat Nizamnamesinin 28. maddesindeki esaslara uygun olarak yapılıp yapılmadığı yönünden irdelenmesi suretiyle karar verilmesi gerekmektedir.
Açıklanan nedenle temyiz isteminin kabulü ile .... Vergi Mahkemesinin … gün ve E:..., K:... sayılı kararının yukarıda belirtilen hususlar göz önünde bulundurularak yeniden karar verilmek üzere bozulmasına 6.10.1998 gününde oybirliği ile karar verildi.