Danıştay 11. Hukuk Dairesi

11. Daire 1997/4439 E. , 1998/1115 K.

11. Daire         1997/4439 E.  ,  1998/1115 K.
"İçtihat Metni"

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBİRİNCİ DAİRE
Esas No : 1997/4439
Karar No : 1998/1115

Temyiz İsteminde Bulunan : ...
Karşı Taraf : ... Vergi Dairesi Müdürlüğü
İstemin Özeti : 1989 yılı defter ve belgelerini, yandığını belirterek incelemeye ibraz edemeyen yükümlü adına takdir komisyonunca belirlenen matrah üzerinden Haziran-Aralık dönemleri için kaçakçılık cezalı katma değer vergisi salınmıştır. ....Vergi Mahkemesinin … gün ve E:..., K:...sayılı kararıyla; mahkemelerince verilen süre içinde ilgili yıla ilişkin alış belgelerini ibraz etmeyen yükümlü adına katma değer vergisi indirimlerinin kabul edilmemesi suretiyle yapılan tarhiyatta 3065 sayıı Katma Değer Vergisi Kanununun 29. ve 34.maddeleri hükümlerine aykırılık bulunmadığı, ancak olayın niteliği dikkate alındığında kaçakçılık cezasının kusura çevrilmesi icap ettiği gerekçesiyle vergi aslı aynen tasdik edilmek, ceza ise kusura çevrilmek suretiyle tarhiyat değişiklikle onanmıştır. Yükümlü tarafından, aradan 7 yıllık süre geçtikten sonra İstanbul gibi büyük bir şehirde mal alınan kişi ve kuruluşların hatırlanarak alış belgelerinin elde edilmesinin mümkün olmadığı ileri sürülerek mahkeme kararının bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : İstemin reddi gerektiği yolundadır.
Danıştay Savcısı ...'un Düşüncesi : Uyuşmazlık; Mükellefin, takdir edilen matrah üzerinden Haziran-Aralık/1989 dönemleri için salınan kaçakçılık cezalı katma değer vergisi tarhiyatını, cezayı kusura çevirmek suretiyle onayan vergi mahkemesi kararının bozulması isteğine ilişkindir.
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 31 inci maddesinde "....... Takdir kararlarında, takdirin müstenidatı ve takdir hakkında izahat bulunur." hükmü yer almıştır.
Dava dosyasının incelenmesinden; Yükümlünün, 1989 yılına ait defter ve belgelerini, yanmış bulunması nedeniyle incelemeye ibraz edememesi 213 sayılı Kanunun 30 uncu maddesinin 3 üncü fıkrası uyarınca re'sen takdir sebebi oluşturduğundan, vergi matrahının takdir komisyonunca saptanmasında yasal isabetsizlik bulunmadığı ve yükümlünün vergi indiriminden yararlandığı gider evraklarını gerekli girişimlerde bulunarak tedariki yoluna gitmediği anlaşılmıştır.
Ancak; 213 sayılı Kanunun 31 inci maddesinin 8 inci fıkrası uyarınca, takdir edilen matrahın hangi objektif ölçülere ve karinelere dayandırıldığının açıkça kararda gösterilmesi zorunludur. Müstenidatı ve izahatı içermeyen ve objektif veriler esas alınmadan soyut ifadelere dayanılarak takdir olunan matraha itibar olunamaz. Bu nedenle vergi mahkemesi kararında yasal isabet görülmemiştir.
Yukarıda açıklanan nedenle, yerinde görülen mükellef temyiz isteminin kabul edilerek temyize konu vergi mahkemesi kararının bozulmasının uygun olacağı düşünülmüştür.
Tetkik Hakimi ...'nin Düşüncesi : Tarhiyat takdir komisyonunca belirlenen matrah üzerinden yapıldığı halde, mahkemece indirimlerin kabul edilmemesi şeklinde algılanarak karar verildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, takdir komisyonunca belirlenen matrahın dayanağı olup olmadığı hususu irdelenerek bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle verilen kararda isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulü ile vergi mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onbirinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Uyuşmazlık, 1989 yılı defter ve belgelerini yanması nedeniyle incelemeye ibraz etmeyen yükümlü adına takdir komisyonunca belirlenen matrah üzerinden Haziran-Aralık dönemleri için salınan kaçakçılık cezalı katma değer vergisinden doğmuştur.
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 30.maddesinde re'sen vergi tarhı; vergi matrahının tamamen veya kısmen defter, kayıt ve belgelere veya kanuni ölçülere göre saptanmasına olanak bulunmayan hallerde takdir komisyonlarınca veya inceleme yapmaya yetkili olanlarca düzenlenmiş raporlarda belirtilen matrah veya matrah farkı üzerinden vergi tarh edilmesi şeklinde tanımlanmıştır. Re'sen takdir için gerekli koşulların gerçekleşmiş olması, tek başına takdir olunan matrahın hukuka uygunluğunu göstermez. Bu nedenle, Vergi Usul Kanununun takdir kararlarında bulunması gereken bilgileri düzenleyen 31/8.maddesinde, takdirin dayanakları ve yapılan takdir hakkındaki açıklamaların takdir komisyonu kararlarında yer alması öngörülmüştür. Aynı Kanunun 74. ve 75.maddelerinde matrah takdiri yapmakla görevli takdir komisyonlarına, bu görevleri dolayısıyla anılan yasada yazılı vergi inceleme yetkisi tanınmıştır.
Öte yandan, 213 sayılı Kanunun 134.maddesinde, vergi incelemesinden maksadın ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu, 141.maddesinde ise inceleme esnasında lüzum görülen hallerde vergilendirme ile ilgili olaylar ve hesap durumlarının ayrıca tutanak ile tespit edileceği. ilgililerin itiraz ve mülahazaları varsa bunların da tutanağa geçirileceği, bu suretle düzenlenen tutanakların birer suretinin yükümlüye verileceği hükme bağlanmıştır.
Yukarıdaki hükümlerin birlikte irdelenmesinden, yeterli bir vergi incelemesinin yapılmış olduğundan söz edebilmek için, vergileme ile ilgili olaylar ve hesap durumlarının inandırıcı biçimde araştırılması, eleştirilecek hususlarla ilgili tespitlerin sağlıklı yapılması ve saptanan hususların doğru bir biçimde değerlendirilmesi gerektiği sonucuna ulaşılmaktadır. Bununla birlikte takdir komisyonunca veya inceleme elemanınca belirlenen matrah veya matrah farkı ile ilgili tespitler takdir komisyonu kararlarında veya inceleme raporlarında açıkça belirtilmesiyle, vergi yükümlüsünün hangi nedenle re'sen tarh ile muhatap tutulduğunu bilmesine ve anlamasına olanak sağlanmış olacaktır.
Olayda, 1989 yılı defter ve belgelerini yanması nedeniyle incelemeye ibraz etmeyen yükümlü adına takdir komisyonunca belirlenen matrah üzerinden tarhiyat yapıldığı, vergi mahkemesince tarhiyatın indirimden kaynaklandığı düşüncesinden hareketle dava hakkında karar verildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, takdir komisyonunca belirlenen matrahın dayanağının olup olmadığı hususu irdelenerek bir karar verilmesi gerekirken, tesis edilen kararda isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulüyle, ...Vergi Mahkemesinin … gün ve E:..., K:...sayılı kararının, yukarıda belirtilen hususlar gözönüne alınarak yeniden bir karar verilmek üzere bozulmasına 19.3.1998 gününde oybirliği ile karar verildi.