Danıştay 11. Hukuk Dairesi

11. Daire 1997/4001 E. , 1998/3423 K.

11. Daire         1997/4001 E.  ,  1998/3423 K.
"İçtihat Metni"

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBİRİNCİ DAİRE
Esas No : 1997/4001
Karar No : 1998/3423

Temyiz İsteminde Bulunan : ...Vergi Dairesi Müdürlüğü
Karşı Taraf : ..., Dış Ticaret A.Ş.
Vekili : Av. ..., Av. ...
İstemin Özeti : ... Tekstil Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi'nden aldığı mallar nedeniyle ödediği katma değer vergilerinin bu şirket tarafından beyan dışı bırakılarak kayba uğratılmasından, 213 sayılı Kanunun 11. Maddesinin 3. fıkrası uyarınca müteselsilen sorumlu tutulan yükümlü şirket adına, bu firmadan yapılan alımlar nedeniyle düzenlenen faturalarda gösterilen ve indirime konu edilen tutar üzerinden 1992 yılı Temmuz-Aralık dönemleri için re'sen katma değer vergisi tarh edilmiştir. .... Vergi Mahkemesi … gün ve E:..., K:... sayılı kararıyla; dosyanın incelenmesinden, 1991 ve 1992 yıllarında ... Tekstil Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi'nden satın aldığı mallar nedeniyle yüklendiği katma değer vergisi tutarlarını indirim ve iade konusu yaptığı tespit edilen davacı şirketin bu vergi tutarlarının söz konusu firma tarafından beyan dışı bırakılan kısmının ödenmesinden 213 sayılı Kanunun 11. maddesine göre müteselsilen sorumlu olduğundan bahisle dava konusu tarhiyatın yapıldığı, ancak ... Tekstil Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi hakkında düzenlenen 30.5.1996 gün ve ... ve ... sayılı vergi inceleme raporlarında, bu firmanın tahsil ettiği katma değer vergilerini beyan dışı bıraktığı yolunda açık tespitlerde bulunulmadığı, salt şirketin yasal defter ve belgelerinin yanması nedeniyle incelemeye ibraz etmemesi sonucu katma değer vergisi indirimlerinin kabul edilmemesi üzerine bu sonuca ulaşıldığı, dolayısıyla söz konusu vergi inceleme raporlarında bu firmanın davacı ..., Dış Ticaret Anonim Şirketi'nden tahsil ettiği katma değer vergisi tutarlarını beyan dışı bıraktığı yolunda yapılmış somut tespit ulunmadığının anlaşıldığı, öte yandan, davacı şirketin 1991 ve 1992 yıllarına ait ihracatta katma değer vergisi iadesi talebiyle ilgili olarak düzenlenen 24.12.1993 gün ve ..., 9.6.1995 gün ve ... sayılı vergi inceleme raporlarında bu iade talepleriyle ilgili olumsuz eleştiriyi gerektiren bir hususa rastlanılmadığının belirtildiği, bu durumda 213 sayılı Kanunun 134. maddesinde öngörülen bir biçimde somut bir inceleme üzerine sonuca ulaşılması gerekirken varsayımlara dayalı olarak düzenlenen inceleme raporuna istinaden 213 sayılı Kanunun 11. maddesi dayanak gösterilerek yapılan tarhiyatta isabet görülmediği gerekçesiyle katma değer vergisini terkin etmiştir. Vergi dairesi müdürlüğü, inceleme raporuna dayanılarak yapılan tarhiyatta kanuna aykırılık bulunmadığını ileri sürerek kararın bozulmasını istemektedir.
Savunmanın Özeti : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Savcısı ...'un Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp Vergi Mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında, anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenle temyiz isteminin reddi ile vergi mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
Tetkik Hakimi ...'nın Düşüncesi : 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 11. maddesindeki müteselsil sorumluluğun katma değer vergisi uyuşmazlıklarına uygulanabilmesi için gerçek mal alım satımı olmadan, komisyon karşılığında fatura temin edildiğinin yahut kişi ve kuruluşlar arasında vergiyi zıyaa uğratma yönünden bir irtibat bulunduğunun idarece tespit edilmesi gerekir.
Dosyadaki belgelerin incelenmesinden, yükümlü şirket ile ... Tekstil Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi'nin 12.9.1991 tarihinden 26.7.1995 tarihine kadar ortaklık ilişkisi içinde bulundukları anlaşılmıştır.
Bu durumda, uyuşmazlık konusu dönem olan 1992 yılı Temmuz-Aralık aylarında aralarında irtibat olduğu tartışmasız olan iki firmadan mal alımında bulunulan firmanın ödemeyerek kayba uğrattığı verginin yükümlü şirketçe indirime konu edilen tutara isabet eden kısmında 213 sayılı Kanunun 11. maddesinin 3. fıkrası uyarınca müteselsilen sorumlu olduğu tartışmasız olup, bu bağlamda yükümlü şirket adına yapılan tarhiyat yasaya uygun olduğundan tarhiyatın terkini yönünde tesis edilen mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onbirinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 11. maddesine 3239 sayılı Kanunun 2. maddesiyle eklenen 3. fıkrasında, mal alım, satımı ve hizmet ifası dolayısıyla vergi kesintisi yapmak ve vergi dairesine yatırmak zorunda olanların, bu yükümlülüklerini yerine getirmemeleri halinde verginin ödenmesinden, alım satıma taraf olanlar ile hizmetten yararlananların, aralarında zımmen dahi olsa irtibat olduğu tespit olunanların müteselsilen sorumlu tutulacakları öngörülmüştür.
Bu maddenin gerekçesinde ise, kesilen vergilerin ve tahsil edilen katma değer vergilerinin mutlaka vergi dairesine yatırılmasının amaçlandığı, vergiyi kestiği veya tahsil ettiği halde vergi dairesine yatırmayanları zorlamak ve bu görevlerini yerine getirmelerini sağlamak için, alım satıma taraf olanlar ve hizmetten yararlananlar müteselsilen sorumlu tutularak gerçek yükümlünün bu görevini yapmasının sağlanmış olacağı belirtildikten sonra, katma değer vergisi tahsil edip vergi dairesine yatırmak zorunda olan bir kısım mükellefler tarafından, bu yükümlülüklerini yerine getirmemek amacı ile birtakım paravan firmalar kurulduğu, bu firmaların uhdelerinde önemli vergi birikmesine karşın bu vergileri süresi içinde vergi dairesine yatırmadan ortadan kayboldukları, herhangi bir mal varlığı bulunmayan bu firmaların vergi borcunun tahsil edilemediği, söz konusu firmaların ise çoğu kez vergi kaçırmak amacıyla büyük alıcılar tarafından kurulduğu, bu tür paravan şirket kurulmasını önlemek maksadıyla bu maddenin düzenlendiği vurgulanmıştır.
Buna göre, 213 sayılı Kanunun 11. maddesinin katma değer vergisi ihtilaflarına da uygulanacağı anlaşılmaktadır. Ancak bu maddedeki müteselsil sorumluluğun katma değer vergisi ihtilaflarına uygulanabilmesi için gerçek mal alım satımı olmadan, komisyon karşılığında fatura temin edildiğinin yahut kişi ve kuruluşlar arasında vergiyi ziyaa uğratma yönünden bir irtibat bulunduğunun idarece tespit edilmesi veya hükme asas alınabilecek kuvvette bir izlenim edinilmesi şarttır.
Bu durumda, yükümlü şirket ile ... Tekstil Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi arasında bir irtibat olduğunun saptanması halinde bu şirket tarafından hazineye intikal ettirilmediği saptanan vergilerin ödenmesinden 213 sayılı Kanunun 11. maddesinin 3. fıkrası uyarınca yükümlü şirketin müteselsilen sorumlu tutulabileceği tartışmasızdır.
Dosyanın incelenmesinden; yükümlü şirketin mal alımında bulunduğu ... Tekstil Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi hakkında düzenlenen 30.5.1996 günlü, ... sayılı Vergi Tekniği İnceleme Raporunda, bu şirketin 1995 yılı ve öncesi yıllara ait yasal defter ve belgelerinin "yangın nedeniyle zayi olduğunu" ileri sürerek yargı mercilerine başvurduğu, 1991 ve 1992 yılı vergilendirme dönemlerine ilişkin olarak verdiği katma değer vergisi beyannamelerinde indirim konusu yaptığı vergilerin, faaliyeti ile ilgili olarak gerçekten yüklenip yüklenilmediği, gerçek belgelerle tevsik edilip edilmediği, yasal defterlerine kaydedilip kaydedilmediği dolayısıyla indirime hak kazanıp kazanmadığı tespit edilemediği gibi, söz konusu yasal defter ve belgelerin yanmadığı halde yanmış gösterildiği ve yanmış olsa bile kasten yakıldığı, bu durumun da, indirim konusu katma değer vergisi tutarlarının tamamen gerçek dışı olmasından kaynaklandığının saptandığı, 1991 ve 1992 yıllarına ilişkin olarak düzenlenen 30.5.1996 günlü, ... ve ... sayılı kısa vergi inceleme raporlarında ise, ... Tekstil Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi'nden mal satın alan ve bu nedenle yüklendikleri katma değer vergisi tutarlarını indirim konusu yaptıkları tespit edilen firmaların bu vergilerden, anılan şirketçe kayba uğratılan kısmının ödenmesinden müteselsilen sorumlu tutularak her biri adına ayrı tarhiyat yapıldığı anlaşılmıştır.
Öte yandan, Danıştay Onbirinci Dairesinin E:1997/5119 esas nolu dosyasında bulunan ve ... Tekstil Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi hakkında yukarıda belirtilen 30.5.1996 günlü, ... ve ... sayılı vergi inceleme raporlarına dayanılarak bu firma hakkında tarhiyat yapılıp yapılmadığı, yapıldı ise hangi aşamada olduğu ve yargıya intikal edip etmediği hususu verilen ara kararı ile sorulmuş, ilgili vergi dairesince verilen cevapta, bu raporlara dayanılarak yapılan tarhiyatın, ödevlinin bilinen adresinde bulunmaması nedeniyle ilanen tebliğ edildiği, kesinleşmesi nedeniyle de tahakkuk verilerek takibe alındığı, yargı yoluna da gidilmediğinin bildirildiği görülmüştür.
Ayrıca yükümlü şirket ile ... Tekstil Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi arasındaki ortaklık ilişkilerini belirleyen ve yükümlü ..., Dış Ticaret Anonim Şirketi'nce Hesap Uzmanları Kurulu … Grup Başkanlığına hitaben verilen 24.4.1996 tarihli yazının incelenmesinden ise; ... Tekstil ve Ticaret Limited Şirketi'nin 12.9.1991 tarihinde şirketlerine ortak olduğu, bu ortaklığın 26.7.1995 tarihinde sona erdiğinin belirtildiği anlaşılmıştır.
Bu durumda, uyuşmazlık konusu dönem olan 1992 yılının Temmuz-Aralık ayları sırasında ... Tekstil ve Ticaret Limited Şirketi ile ortaklık ilişkisi olan firmanın bu vergilerin söz konusu firma tarafından kayba uğratılan kısmından 213 sayılı Kanunun 11. maddesinin 3. fıkrasına göre sorumlu tutulmasında isabetsizlik görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulü ile .... Vergi Mahkemesinin … gün ve E:..., K:... sayılı kararının yukarıda belirtilen hususlar gözönünde bulundurulmak suretiyle yeniden karar verilmek üzere bozulmasına 13.20.1998 gününde oybirliği ile karar verildi.