Danıştay 11. Hukuk Dairesi

11. Daire 1997/2640 E. , 1999/43 K.

11. Daire         1997/2640 E.  ,  1999/43 K.
"İçtihat Metni"

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBİRİNCİ DAİRE
Esas No : 1997/2640
Karar No: 1999/43

Temyiz İsteminde Bulunan : Üsküdar Vergi Dairesi Müdürlüğü - İSTANBUL
Karşı Taraf : …
Vekili : …

İstemin Özeti : Karşıt inceleme nedeniyle incelemeye ibraz edilen 1994 ve 1995 yılına ait defterlerin boş olduğu ve hiç bir muhasebe kaydını içermediğinin 19.3.1996 tarihli tutanakla saptanması üzerine beyannamelerde gösterilen katma değer vergisi indirimleri reddedilmek suretiyle düzenlenen rapora dayanılarak yükümlü adına 1995 yılı Ocak-Aralık dönemleri için ağır kusur cezalı katma değer vergisi salınmış ve usulsüzlük cezası kesilmiştir. ... Vergi Mahkemesi … gün ve E:…, K:… sayılı kararıyla; olayda, uyuşmazlık konusu yıla ait incelemeye ibraz edilen tutulması zorunlu yasal defterlerin işlenmemiş olduğunun saptanmış olması nedeniyle indirim konusu katma değer vergileri kabul edilmeyerek re'sen tarhiyat yapılmasında yasaya aykırılık bulunmadığı, ancak dava dilekçesinde öne sürülen iddialar üzerine verilen ara kararıyla istenilen uyuşmazlığın ait olduğu yıla ilişkin defter ve belgeler ile bu belgelere göre çıkarılan ve örneği dosyaya konulan aylar itibarıyla katma değer vergisi haraketlerini gösteren çizelgeye göre, bilgisayardan yevmiye defteri ile defteri kebire aktarılan kayıtların fatura ve diğer belgelere uygun olduğu ve indirilen katma değer vergilerinin bunlarda gösterildiği, aynı bilgilerin bilgisayarlı yevmiye, defteri ve defteri kebirde de yer aldığı hususlarının mahkemelerince düzenlenen tutanakla saptandığı, bu durumda indirim konusu yapılan katma değer vergileri fatura ve benzeri belgelerde yer alıp, yasal defterlere kaydedilmiş olduğundan yapılan cezalı tarhiyatta isabet görülmediği gerekçesiyle kaldırılmasına karar vermiştir.
Davalı idare, uyuşmazlık yılına ait ibraz edilen yasal defterlerin işlenmemiş ve boş olduğu tutanakla saptandığından inceleme raporuna dayanılarak salınan vergi ve kesilen cezaların yasal olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Danıştay Savcısı …'nun Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp Vergi Mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında, anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenle temyiz isteminin reddi ile vergi mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

Tetkik Hakimi …'ın Düşüncesi : 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 29, 34/1 ve 54. maddelerinde yer alan hükümlere göre, yükümlülerin indirim hakkına kullanabilmelerinin katma değer vergisinin fatura ve benzeri belgeler üzerinde gösterilmesi ve bu belgelerin tutulması zorunlu yasal defterlere ilgili yıl içinde kaydedilmiş olması koşuluna bağlandığı anlaşılmaktadır.
Olayda 1994 yılına ait yasal defterlerin ilgili yıl içinde işlenip belgelerin kaydedilmediği sabit olduğundan yükümlü şirketin indirim hakkından yararlanması mümkün değildir. Bu durumda indirim konusu yapılan katma değer vergisi kabul edilmeyerek yapılan cezalı tarhiyatta isabetsizlik bulunmamaktadır.
Ayrıca aynı yıla ilişkin olarak kesilen usulsüzlük cezasınında dava konusu edildiği, ancak mahkemece bu hususun irdelenmediği görülmektedir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Onbirinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Uyuşmazlık, 1995 yılına ilişkin olarak incelemeye ibraz edilen yasal defterlere hiç bir kayıt yapılmayıp, boş olduğunun 19.3.1996 tarihli tutanakla saptanması üzerine ilgili yılda verilen beyannamelerde gösterilen katma değer vergisi indirimleri kabul edilmeyerek düzenlenen inceleme raporuna dayanılarak yükümlü adına salınan kaçakçılık cezalı katma değer vergisi ile kesilen usulsüzlük cezasından doğmuştur.
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 171. maddesinde, mükelleflerin vergi uygulaması bakımından maddede öngörülen maksatları sağlayacak şekilde defter tutacakları, 182 maddesinde bilanço esasında, yevmiye defteri, defteri kebir envanter defteri ve günlük kasa defteri tutulacağı belirtilmiş, izleyen maddelerde de bu defterlerin tanımları yapılmış, nitelikleri belirtilmiştir.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 29. maddesinde, mükelleflerin yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisini indirebilecekleri, indirim hakkının da vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu takvim yılı aşılmamak şartıyla ilgili vesikaların kanuni defterlere kaydedildiği vergilendirme döneminde kullanılabileceği açıklanmış, 34. maddesinin 1. fıkrasında ise, yurt içinden sağlanan veya ithal olunan mal ve hizmetlere ait katma değer vergisinin, alış faturası veya benzeri vesikaların ve gümrük makbuzu üzerinde ayrıca gösterilmek ve bu vesikalar kanuni defterlere kaydedilmek koşuluyla indirilebileceği hüküm altına alınmış, aynı yasanın 54. maddesinin 1. fıkrasında da, katma değer vergisi mükelleflerinin, tutulması mecburi defter kayıtlarını bu verginin hesaplanmasına ve kontrolüne olanak verecek şekilde düzenleyecekleri ve bu kayıtlarda en az vergi konusu işlemlerin mahiyetinin, vergisiz tutarlarının, hesaplanan vergi ve indirilebilir vergi miktarlarının, vergiden istisna edilen işlemlerin, indirim hakkı tanınan ve tanınmayanlara göre mahiyeti ve ayrımı ile hesaplanan indirilebilir vergi miktarının, indirim konusu yapılamayacak işlemlerin niteliği ve bu işlemlerle ilgili vergi miktarlarının, matrah ve indirim miktarlarındaki değişmelerde ödenen, terkin edilen ve iade olunan vergilerin gösterilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Bu maddeler birlikte değerlendirildiğinde, indirim hakkının kullanılmasının katma değer vergisinin fatura ve belgeler üzerinde gösterilmesi yani belge düzenine uyulması ve bu belgelerin tutulması zorunlu yasal defterlere ilgili yıl içinde kaydedilmiş olması koşuluna bağlandığı görülmektedir.
Muhasebe kayıtlarını bilgisayarla tutan yükümlülerin bilgisayar hafızasındaki veya disketindeki bilgi ve işlemleri tarih sırasına göre yasal defterlere kaydetmeleri gerekir. Aksi halde düzenli bir muhasebe sistemindeki otokontrolü sağlayan defterler arasındaki tutarlıktan ve kayıt nizamına uygun hareket edildiğinden söz edilemez.
Olayda uyuşmazlığın ait olduğu yıla ilişkin olarak incelemeye ibraz edilen yasal defterlere hiç bir kayıt yapılmadığının 19.3.1996 tarihinde düzenlenip, yükümlü tarafından vekaletname verilen ve muhasebesini de tutan … tarafından imzalanan tutanakla saptanması üzerine beyannamelerde gösterilen katma değer vergisi indirimleri reddedilmek suretiyle düzenlenen inceleme raporuna dayanılarak kaçakçılık cezalı katma değer vergisi salındığı ve özel usulsüzlük cezası kesildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda muhasebesini bilgisayarla tutan ancak uyuşmazlık dönemlerinde işlemlere ait belgeler aynı yıl içinde yasal defterlerine kaydetmediği sabit olan yükümlü şirketin yukarıda anılan yasa hükümleri uyarınca indirim hakkını kullanması olanaklı olmadığından mahkemece cezalı tarhiyatın kaldırılmasında isabet görülmemiştir.
Öte yandan dava dilekçesinde kesilen usulsüzlük cezasının da dava konusu edildiği ancak mahkemece bu konunun irdelenmediği görülmektedir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulü ile … Vergi Mahkemesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının yukarıda belirtilen hususlar dikkate alınmak ve usulsüzlük cezası hakkında da hüküm tesis edilmek üzere yeniden bir karar verilmek üzere bozulmasına 11.1.1999 gününde oybirliği ile karar verildi.