Danıştay 11. Hukuk Dairesi

11. Daire 1997/1060 E. , 1998/1681 K.

11. Daire         1997/1060 E.  ,  1998/1681 K.
"İçtihat Metni"

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBİRİNCİ DAİRE
Esas No : 1997/1060
Karar No : 1998/1681

Temyiz İsteminde Bulunan : ...
Karşı Taraf : ... Vergi Dairesi Müdürlüğü
İstemin Özeti : Deri konfeksiyon işi ile uğraşan yükümlünün 1994 yılı işlemlerinin incelenmesi sonucunda düzenlenen vergi inceleme raporu ile önerilen tarhiyat için, tarhiyat öncesi uzlaşma talep edilen ve uzlaşmaya varılamayan kaçakçılık cezalı katma değer vergisine karşı açılan davada, .... Vergi Mahkemesi ... gün ve E:..., K:... sayılı kararıyla; tarhiyat öncesi uzlaşmaya varılamaması halinde, tarh ve tebliğ aşamaları geçirildikten sonra dava açılabileceği, olayda ise, inceleme raporu ile belirlenen ve tarhiyat öncesi uzlaşmaya konu vergi ve cezanın henüz tarh ve tebliğ aşamasını geçirmediği, bu durumda ortada idari davaya konu edilebilecek nitelikte, kesin ve yürütülmesi gerekli bir işlem söz konusu olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Davacı, dava konusu miktardaki vergi ve cezanın daha sonra ihbarname ile istendiğini ileri sürerek mahkeme kararının bozulmasını istemektedir.
Savunmanın Özeti : Yasal dayanaktan yoksun bulunan temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.
Danıştay Savcısı ...'in Düşüncesi : İnceleme raporu ile önerilen ve tarhiyat öncesi uzlaşmaya varılamayan katma değer vergisi ile kaçakçılık cezasına karşı açılan davayı,tarhiyat öncesi uzlaşmaya varılmamış olması halinde tarh ve tebliğ aşamaları geçirildikten sonra ilgililer tarafından dava açılabileceği,uzlaşmaya varılamaması üzerine tarh işleminin yapılması beklenilmeden davaya konu olabilecek idari işlemlerden olmayan tutanağa karşı dava açılamayacağı gerekçesiyle reddeden mahkeme kararının bozulması istenilmektedir.
Dosyanın incelenmesinden, 1994 yılı işlemleri incelenen yükümlünün, adına salınacak vergi ve kesilecek ceza hakkında tarhiyat öncesi uzlaşma talep ettiği, uzlaşmaya varılamaması nedeniyle uzlaşmaya konu vergi ve cezanın dava konusu yapıldığı ve daha sonra tebliğ edilen vergi ve ceza ihbarnamesinde belirtilen miktarla tarhiyat öncesi uzlaşmada görüşülen miktarlar arasında bir fark bulunmadığı gibi söz konusu bildirimin dosyaya ibraz edildiği anlaşılmıştır.
İdari işlemler tesis edildikleri tarihte hukuken var olan geçerli bir işlem niteliğini kazanırlar. Yazılı bildirimin amacı ilgilileri işlemden haberdar etmek ve dava haklarını kullanmalarına olanak sağlamaktır.
Olayda yükümlü hak ve menfaatini ilgilendiren bir idari işlem tesis edildiğini yazılı bildirim dışında tarhiyat öncesi uzlaşma görüşmelerinde öğrenmiş bulunduğundan, tarhiyatın kaldırılması istemiyle açılan davanın, vergi ve ceza ihbarnamesi tebliğ edilmediğinden davaya konu kesin ve yürütülmesi zorunlu işlem bulunmadığı gerekçesiyle reddi yolunda verilen kararda isabet görülmemiştir
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulü ile esas hakkında bir karar verilmek üzere temyize konu kararın bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Tetkik Hakimi ...'un Düşüncesi : Yazılı bildirim ile, yapılan işlem hakkında mükelleflere bilgi vererek yasal hakların kullanılmasını sağlamak amaçlandığından, davacının, adına yapılacak tarhiyatı öğrenerek ihbarnamenin tebliğini beklemeden dava konusu etmesi ile bu amacın gerçekleştiğinin kabulü gerekmektedir. Bu nedenle ihbarname tebliğ edilmeden, ortada idari davaya konu işlem bulunmadığı yolundaki mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onbirinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
İnceleme raporuyla önerilen ve tarhiyat öncesi uzlaşmaya konu edilmekle birlikte üzerinde uzlaşılamayan vergi ve ceza ile ilgili ihbarname tebliğ edilmeden, tarhiyat öncesi uzlaşmanın sağlanamadığına ilişkin tutanağın düzenlenmesi üzerine, söz konusu vergi ve cezanın kaldırılması istemiyle açılan dava, bu vergi ve cezanın usulüne uygun bir şekilde ihbarname ile tebliğ edilmediği, dolayısıyla idari davaya konu edilemeyeceği gerekçesiyle reddedilmiştir.
Vergi Usul Kanunu'nun 377 nci maddesinde mükelleflerin ve kendilerine vergi cezası kesilenlerin, tarh edilen vergilere ve kesilen cezalara karşı vergi mahkemesinde dava açabilecekleri, 378 inci maddesinde ise, vergi mahkemelerinde dava açılabilmesi için verginin tarh edilmesi, cezanın kesilmesi gerektiği kurala bağlanmıştır. Bir vergi incelemesi sonucu düzenelenen raporda inceleme elemanı tarafından, tarhı gereken verginin matrahı ve miktarı ile kesilecek cezanın türü ve miktarının gösterildiği durumlarda, vergi dairelerinin, bu vergi ve cezaların yükümlülere duyurulmasını sağlayan vergi ve ceza ihbarnamelerini düzenlerken inceleme raporu doğrultusunda işlem yapmaları gerekeceğinden, tarhiyat öncesi uzlaşmaya varılamadığını saptayan tutanağın düzenlenmesiyle yukarıda değinilen kurallarda öngörüldüğü üzere vergi ve cezanın belirlendiğinin kabulü gerekir.
Olayda, davanın açılmasından sonra tebliğ edilen ihbarnamede belirtilen vergi ve ceza ile tarhiyat öncesi uzlaşmaya konu edilen miktarın, inceleme raporunda öngörülen vergi ve ceza ile aynı tutarda olduğu açıktır. İdari işlemlerin tesis edildikleri tarihte hukuken var olan geçerli bir işlem niteliği kazandığı ve yazılı bildirimden amacın, ilgilileri işlemden haberdar etmek ve dava haklarını kullanmalarına olanak sağlamak olduğu dikkate alındığında, hak ve menfaatini ilgilendiren bir idari işlem tesis edildiğini yetkili makamlarca yapılan yazılı bildirim dışında tarhiyat öncesi uzlaşma görüşmesinde öğrenen davacının açtığı davanın incelenmesine bir engel bulunmamaktadır. Dolayısıyla, uzlaşmaya konu vergi ve cezanın henüz tarh ve tebliğ aşamalarından geçmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 14/3-d ve 15/1-b maddelerine dayanılarak davanın reddinde isabet görülmemiştir.
Bu nedenle …. Vergi Mahkemesinin ... günlü ve E:..., K:... sayılı kararının bozulmasına … gününde oybirliğiyle karar verildi.