17. Hukuk Dairesi

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/15207 E. , 2018/913 K.

17. Hukuk Dairesi         2015/15207 E.  ,  2018/913 K.

  •  


"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ:Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen kararın süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: 
K A R A R -
Davacılar vekili, davalıya zorunlu trafik sigortalı aracı kullanan sigortalı murisin yaptığı iki taraflı trafik kazası sonucu sürücü muris ... ile yolcu muris ... ’in vefat ettiğini, sürücü muris ... ’nin aylık net 1.000,00 TL net ücretle çalışan muhasebeci olduğunu, davacı ...’in 21 yaşında bekar olup tekstil firmasında asgari ücretle çalıştığını, davacı ...’in muris ... ’nin eşi, muris ... ’in annesi; davacı ...’in muris ... ’nin oğlu, muris ... ’in kardeşi; davacı ...’in muris ... ’nin annesi, muris ... ’in babaannesi olduğunu, tüm müvekkillerinin aynı evde murislerle birlikte yaşadığını, davacı ...’in 19 yaşında olup üniversiteye hazırlandığını, tüm müvekkillerinin murislerin desteğinden yoksun kaldığını beyanla, şimdilik 5.000,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden işleyecek ticari faiziyle davalıdan tahsilini talep etmiş, ıslah dilekçesiyle taleplerini bilirkişi raporu doğrultusunda toplam 144.242,00 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı vekili davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kabulüne, davacı ... için 129.912,00 TL, ... için 9.335,00 TL, ... için 4.995,00 TL olmak üzere toplam: 144.242,00 TL destek tazminatının dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı ... şirketinden tahsili ile davacılara verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.Davaya konu iki taraflı trafik kazasında davalıya zorunlu trafik sigortalı araçta bulunan sürücü muris ... ile yolcu muris ... vefat etmiştir. Dava dilekçesinde davacı ...’in muris ... ’nin eşi, muris ... ’in annesi; davacı ...’in muris ... ’nin oğlu, muris ... ’in kardeşi; davacı ...’in muris ... ’nin annesi, muris ... ’in babaannesi olduğu, davacıların murislerin desteğinden yoksun kaldığı belirtilerek şimdilik 5.000,00 TL maddi tazminat talep edilmiş, ıslah dilekçesiyle talepler bilirkişi raporu doğrultusunda toplam 144.242,00-TL’ye yükseltilmiş, mahkemece davanın kabulü ile davacı ... için 129.912,00 TL, ... için 9.335,00 TL, ... için 4.995,00 TL olmak üzere toplam 144.242,00 TL maddi tazminata hükmedilmiştir.Davacıların destekten yoksun kalma tazminatını aralarındaki çeşitli akrabalık bağları nedeniyle her iki murisin ölümü nedeniyle de talep ettikleri anlaşılmakla, mahkemece HMK'nın 31. maddesinde düzenlenen hakimin davayı aydınlatma ödevi doğrultusunda, her bir davacıya hangi murisin ölümünden dolayı dava dilekçesinde ne kadar maddi tazminat istemleri olduğunun ayrı ayrı açıklattırılması ve sonucuna göre de her bir talep bakımından ayrı ayrı gerekçelendirilip karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi doğru değildir.
2-Kabule göre de;
a)Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen maddi tazminata ilişkin hesaplamanın ((1) ve (2-b) nolu bentlerde belirtilen hususlar dışında) hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına, muris ... ’in annesi davacı ... için destek paylarının temyiz eden davalı lehine düşük belirlenmiş olmasına, davacının ölenin salt mirasçısı sıfatıyla değil, destekten yoksun kalan üçüncü kişi sıfatıyla dava açmasına, ölüm nedeniyle doğrudan davacı üzerinde doğan destekten yoksunluk zararının oluşumundaki kusurun davacıya yansıtılamayacağına; dolayısıyla araç sürücüsünün veya işletenin tam kusurlu olmaları halinde, desteğinden yoksun kalan davacıyı etkilemeyeceğine; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’na göre, aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı davalı ... şirketi, işletenin üçüncü kişilere verdiği zararları teminat altına aldığına ve olayda işleten veya sürücü tam kusurlu olsalar bile, destekten yoksun kalan davacı da zarar gören üçüncü kişi konumunda bulunduğundan, davalı ... şirketi sorumlu olacağına (HGK'nun 15.6.2011 gün ve 2011/17-142 esas-411 karar, HGK'nun 22.2.2012 gün 2011/17-787 esas 2012/92 karar sayılı, HGK'nun 16.1.2013 gün ve 2012/17-1491 esas,2013/74 karar sayılı, HGK'nun 18.11.2015 gün ve 2014/17-691 Esas- 2015/2626 Karar sayılı ilamları uyarınca) göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
b) Destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Olaydan sonraki dönemde de, destek olmasa bile, onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmesi için muhtaç olduğu paranın ödettirilmesidir.Haksız bir eylem sonucu desteğini yitiren kimse BK.'nun 45/2. maddesine (6098 sayılı TBK. md. 53/1-3) dayanarak uğradığı zararın ödetilmesini isteyebilir. Ancak destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilmesi için öncelikle, ölen ile destekten yoksun kalan arasında maddi yönden düzenli ve eylemli bir yardımın varlığı gerekir.Borçlar Kanunu’nun 45. maddesinde sözü geçen destek kavramı hukuksal bir ilişkiyi değil, eylemli bir durumu hedef tutar ve ne hısımlığa, ne de yasanın nafaka hakkındaki hükümlerine dayanır; sadece eylemli ve düzenli olarak geçimini kısmen veya tamamen sağlayacak şekilde yardım eden ve olayların olağan akışına göre eğer ölüm vuku bulmasaydı, az çok yakın bir gelecekte de bu yardımı sağlayacak olan kimse destek sayılır. O halde, destek sayılabilmek için yardımın eylemli olması ve ölümden sonra da düzenli bir biçimde devam edeceğinin anlaşılması yeterli görülür.Bununla birlikte, destekten yoksun kalan kimse devamlı ve gerçek bir ihtiyaç içerisinde bulunmalıdır. Genel olarak bakım ihtiyacı, sosyal düzeye uygun olan yaşamın devamını sağlamak için gerekli olanaklardan yoksun kalmayı anlatır. Eğer ölenin eylemli olarak baktığı davacı, ölüm yüzünden bu bakımın sağladığı yaşama düzeyinin altına düşmüş olursa, ihtiyaç bulunma koşulu gerçekleşmiş sayılır. Burada önemli olan, destekten yoksun kalan kimsenin ve ailesinin temsil ettiği sosyal ve ekonomik düzeye göre normal karşılanan giderlerdir (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 21.04.1982 gün, 979/4-1528 E., 1982/412 K. sayılı kararı). Ayrıca kardeşlerin birbirine karşı kural olarak bakım görevi yoktur. Ancak, bir kardeşin diğer kardeşe eylemli ve düzenli olarak yardım etmesi halinde, bu kardeş diğerinin desteği sayılır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 364/1. maddesinde "Herkes, yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve altsoyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür." düzenlemesine; aynı maddenin 2. fıkrasında ise "Kardeşlerin nafaka yükümlülükleri, refah içinde bulunmalarına bağlıdır." düzenlemesine yer verilmiştir.
Somut olayda muris ... kaza tarihinde 22 yaşında bekar olup; davacı kardeşi ... 19 yaşında, davacı babaannesi ... ise 79 yaşındadır. Muris ... ’in annesi sağ olup babası ise murisle birlikte aynı kazada vefat etmiştir. Mahkemece davacı kardeş ... ile babaanne ... ’in muris ... yönünden de destek tazminatı taleplerinin kabulüne karar verilmiş ise de, tüm dosya kapsamından muris ... ’in kardeşi ve babaannesine düzenli ve eylemli maddi anlamda bir katkısı bulunduğu, muris ... yardım etmediği takdirde kardeşi ... ’in yoksulluğa düşeceği, adı geçen davacıların muris ... ’in desteğine ihtiyaç halinde oldukları ispatlanamadığından, davacı kardeş ... ve babaanne ... ’in muris ... yönünden destekten yoksun kalma tazminatı istemlerinin reddine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda (2-a) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (1) ve (2-b) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı lehine BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 13.2.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.