Makale ve Yayınlar

ÇOCUĞUN MALLARI

ÇOCUĞUN MALLARI İsmail ÖZMEN Yargıtay Üyesi A. ÇOCUK MALLARININ YÖNETİMİ 1. Genel olarak durumu Çocuk malları, Medeni Yasanın (352363) maddelerinde düzenlenmiştir. Ana baba velayetleri devam ettiği sürece çocuğun mallarını yönetme hakkına sahip ve bununla yükümlüdürler; kural olarak bu evrede hesap ve güvence vermezler, kendilerinden bu konuda teminat istenemez. Sadece ana babanın yükümlülüklerini yerin getirmedikleri durumlarda hakim müdahale eder (m.352) Bu madde, önceki yasanın 278. maddesini karşılamaktadır. Madde kapsam ve içerik yönünden herhangi bir değişikliğe uğramamıştır. Sadece maddenin dili sadeleştirilmiştir.Hüküm aynıdır. Ana babanın velayet hakları devam ettiği sürece çocuğun mallarını her ikisi birlikte yönetirler. Velayet hakkının: a) Ölüm, b) Kısıtlanma, c) Tedbir, d) Boşanma, e) Ayrılık, f) Acizlik, g) Velayet hakkının kötüye kullanılması, h) Ve benzer nedenlerden birinin gerçekleşmesi sonucu velayet hakkı eşlerden birine verilebilir. Bu durumda çocuğun mallarını yönetme hak ve yetkisi velayet verilen eşe geçer. Temel ilke olarak ana-baba çocuğun mallarının yöneltirken, bu konuda kimseye hesap verme zorunda değillerdir, bir başka söyleyişle yasa koyucu velayet hakkını kullandıkları süre içinde ama babaya bu malların yönetiminden dolayıkimseye resmi ve özel kurum ve kuruluşlara hesap verme yükümlülüğü öngörmemiştir. Bu genel ve temel kuraldır. Her ikisinin de böyle bir yükümlülüğü yoktur. Ana babanın velayet hakları kaldırılmış olsa bile bu konuda da kasıt ve ihmalleri yoksa çocuğun gelişim ve yetişmesi dışında malından kalan bir fazlalık mevcutsa ana babanın bu fazlalıktan yararlanma hakları da devam eder. 2-Evlilik sona ermişse a)Defter verme ve süresi Evlilik sona erince velayet kendisine kalan yada verilen eş, hakime çocuğun mal varlığının dökümünü gösteren bir defter vermek ve bu mal varlığında veya yapılan yatırımlarla gerçekleşen önemli değişiklikleri bildirmek zorundadır (m.353) Bu madde önceki yasanın 279. maddesini karşılar. Bu madde hükmünde kapsam ve içerik olarak bir değişiklik yoktur. Sadece dili sadeleştirilmiştir.Hüküm aynıdır. Evliliğin her hangi bir nedenle sona ermesinden başlayarak velayet hakkı kendisine verilen eş yargıca çocuğun mal varlığı hakkında hak ve alacaklarını gösteren bir defter düzenleyerek verir. Ayrıca çocuğun servetinde, mal varlığının değerlendirilmesinde önemli bir değişiklik olduğu hallerde bunları yargıca bildirmek zorundadır. Yasada defter verme süresi ile ilgili bir açıklık yoktur. Ama Velayet ve Vesayet Tüzüğünün 4. maddesi bu süreyi velayet hakkının devralındığı tarihten itibaren dört ay olarak belirleyip sınırlamıştır. b) Ölüm veya boşanma halinde Durumu her hangi bir nedenle ölüm halinde nüfus memuru, boşanma halinde Asliye Hukuk Hakimi hüküm kesinleştiğinde keyfiyeti hayatta kalan veya velayet hakkını kullanma yetkisi kendisine verilen yada babanın yerleşim yeri Sulh hakimine derhal bildirilir. Yerleşim yeri sulh hakimi defter verilip verilmediğini araştırır. Eğer değer verilmemişse ilgiye gereken uyarıyı yapar. Ama bunun yanında da gereken her türlü önlemi de alır. Çocuğun mal ve haklarını tehlikede görür ise gerekirse çocuğun mallarının bakım ve idaresini temin için bir kayyım bile atayabilir. B-KULLANMA HAKKI Ana ve baba kendi kusurları sebebiyle velayetleri kaldırılmadıkça çocuğun mallarını kullanabilirler (m.354). Bu madde, önceki yasanın 280.maddesi hükmünü karşılamaktadır.Yürürlükteki yasa maddesinde "intifa" sözü yerine "kullanma hakkı" ibaresi kullanılmıştır.Zira ana, babanın çocuğun malları üzerinde intifa hakkı değil, kullanım hakları vardır. Bu hakları yani intifa hakkı ile kullanım hakkı kapsamı içerik ve nitelik itibariyle birbirlerinden farklılık gösteren değişik haklardır. Türleri bile farklıdır. Bu düzenleme içeriğine göre ana-baba velayet hakları devam ettiği sürece çocuğun mallarını kullanmalarını sürdürürler. Bunu kimse engelleyemez. Şayet ana babadan birinin yanlış, hatalı, kusurlu veya kasıtlı hareketleri sonucu velayet hakkının kullanımı elinden alınmışsa, yahut da her ikisinin kusurlu yada kasıtlı hareketleri sonunda velayet hakları ellerinden alınmışsa onların çocuklarını mallarını kullanma hakları da son bulur. Burada belirleme öğesi ana babanın kusurunun yada kastının olup olmadığı olgusudur. Yargıç bu olguyu resen araştırıp belirleyerek sonuca gider. Şayet velayet haklarının kaldırılmasında ana ve babanın kusurları saptanamamışsa, yani iddia edilen durumda bir kusurları yoksa; ana baba akıl hastalığı, akıl zayıflığı sonunda kısıtlanmışlarsa bu nedenle velayet hakları ellerinde alınmış ise çocuklarının malları üzerindeki kullanım hakları son bulmayacak devam edecektir. Çünkü bu durumda kusurları saptanamamıştır. Ana babanın çocuk mallarından açık bir şekilde yararlanması kavram ve olgusunda çocuğun serbest malları dışında hiçbir sınırlama öngörülmemiştir. Demek ki, ana baba çocuklarının mallarının diledikleri gibi, istedikleri şekilde kullanabilirler.Buna yasal bir engel yoktur. Ana babanın bu hakları yani kullanım hakları çocuk ergin oluncaya değin sürer. C GELİRLERİN SARFI Ana ve baba ilke olarak çocuk mallarının gelirlerini öncelikle çocuğun bakımı, yetiştirilmesi, eğitim ve gözetilmesi için harcar; hakkaniyete uyduğu ölçüde de aile ihtiyaçlarını karşılamak üzere sarf edebilirler. Gelir fazlası hep çocuk mallarına katılır(m.355). Bu madde önceki yasanın 281 maddesini karşılamaktadır. Bu düzenleme ile çocuk mallarının gelirlerinin öncelikle çocuğun bakımına, gözetim ve yetişmesine eğitimine harcanması gerekir; bundan artan bir kısım kalırsa kalan bu gelir fazlasının çocuk mallarına katılması gerektiği öngörülmüştür. Gelirlerin sarfı süresi boyunca ana ve babanın velayet hakları devam ediyor ise ana-baba harcamalar konusunda birlikte karar alıp uygularlar. Yeni düzenleme ile ailenin geçim yükümlülüğü babadan alındığına göre çocuk gelirlerinden zaruri harcamaları yapıldıktan sonra kalan fazla kısımdan aile ihtiyaçları hakkaniyet ölçülerine uygun biçimde yapılacak harcamalarla karşılanacaktır. Ama uyuşmazlık ve hakkın kötüye kullanımı halinde yargıcın müdahalesi istenerek gerekli önlemlerin alınması istenebilir.Bunu her ilgili isteyebilir. Hakim gerekli önlemleri derhal alır. Ana babaya uyarılarını yapar. Onları izler. Zira çocuğun bakım, eğitim ve yetiştirilmesi görev ve yükümlülüğü öncelikle ana ve babaya aittir. Zaten çocuk mallarının ve gelirlerinin varlığı onların bu yükümlülüklerini kaldırmaz sadece hafifletir. D-ÇOCUK MALLARININ KISMEN SARFI Olağan ihtiyaçlar gerektirdiği ölçüde sermaye biçiminde ödemeler, tazminatlar ve benzeri edimler çocuk bakımı için kısmen kullanabilir. Çocuğun bakımı, yetiştirilmesi ve eğitimi için zorunluluk varsa hakim ana ve babaya belirlediği miktarda çocuğun diğer mallarını da sarf ve kullanım yetkisini tanıyabilir. Kısmen İsviçre Medeni Yasasının 1978 yılında yürürlüğe giren 320. maddesinden alınan bu madde hükümlerinde yeni bir yapılanma öngörülmektedir (m.356). Bu düzenleme önceki yasada yoktur. Yeni bir düzenlemedir. Buna göre çocuğa yapılan sermaye biçimindeki ödemelerin tazminat ödemelerinin ve maddi değeri olan benzeri edimlerin olağan ihtiyaçları gerektirdiği ölçüde çocuğun bakımı için kısmen kullanabileceği olgusu hükme bağlanmıştır. Bu hükme göre velayet altındaki çocuğun bakımı, yetiştirilmesi ve eğitimi için kısmen kullanılabileceği hükme bağlanmıştır. Böyle hallerde zorunlu görülmesi durumunda aile mahkemesindeki hakimin ana babaya belirlediği miktarda çocuğun diğer mallarına da baş vurma, el atma ve harcama yetkisi verebilir. Yukarıya alınan yasa hükmü bunu öngörmektedir. Ana ve babanın bu olanaktan yararlanması ancak hakim kararı ile mümkündür. Karar olmadan bu tür harcamalar yapılamaz. Hakim bu kararında çocuğun durumunu, yeteneklerini mal varlığını inceleyerek onun bakımı, yetiştirilmesi ve eğitimi için ana babaya çocuğun diğer mallarına kısmen başvurma yetkisi verip vermeyeceğini belirleyip karara bağlar. Burada unutulamaması gereken husus şudur: Bütün bu belirlemelerde ölçü göz önünde tutulması gereken kıstas çocuğun menfaatleri ve çıkarı olacaktır. Çocuğun çıkarı gerektiriyorsa yargıç olumlu kararını verir, Aksi halde istemi reddeder. Medeni Yasanın 356. maddesinin ikinci fıkrası bu amaçla getirilmiş yeni bir hükümdür E-ÇOCUĞUN SERBEST MALLARI 1-Kazandırmalar Ana ve baba faiz getiren yatırım veya tasarruf hesabı açılmak üzere yada açıkça ana babanın kullanmaması koşuluyla çocuğa yapılan kazandırmaların gelirlerini kendi çıkar ve menfaatleri için sarf edemezler. Kazandırmada bulunan kişi kazandırma sırasında açıkça aksini öngörmedikçe ana baba bunlar üzerinde de yönetim hakkına sahiptir (m 357). Bu madde hükmü önceki Medeni Yasanın 282. maddesini karşılamaktadır.Hüküm aynıdır. Bu madde içeriğine göre ana-baba kendilerinin kullanmamaları koşuluyla çocuğa başkaları tarafından yapılan her türlü kazandırmaları, kazandırmayı yapan kimsenin koşullarına uygun faiz nema gibi getiri sağlayan yatırımda kullanmak veya tasarrufu hesabı açmak zorundadır. Ana baba bu tür kazandırmaların her türlü gelirlerini kendi çıkar ve menfaatlerine sarf edemeyeceklerdir. Çocuk için bu tür kazandırmada bulunan kişi kazandırmanın yönetimiyle ilgi açıkça bir kayıt ve koşul ortaya koymuşsa ana baba ancak o zaman bu koşullara harfiyen uyarak bu kazandırmaların yönetim hakkına sahip olurlar. Ana, baba aksi halde eski tabirle maddenin mefhumu muhalifinden anlaşılması gereken şudur: Kazandırmada bulunan kişinin öngörüldüğü kayıt ve koşullar çerçevesinde ana baba bu mal gelirlerini kullanıp sarf edemez (m.357/2) madde bunu öngörmektedir.Olağan duruma ve normal kurallara göre davranıp harcamalarını yapabilirler. Ana ve baba kendisi ve geliri çocuğa haznedilmiş para ve mal kazandırmaların da aksine bir hüküm yoksa yönetim hakkına sahip olacak ancak bu kazandırmaların gelir ve yararlanma hakları ise çocuğa ait olacaktır. 2-Saklı Pay Ölüme bağlı bir tasarruf yoluyla çocuğun saklı payı ana babanın yönetimi dışında bırakılabilir. Miras bırakan yönetimi bir üçüncü kişiye bırakmışsa malın tasarrufunda bu kişinin belirli zararlarda sulh hakimine hesap vermesi öngörülebilir(m.358). Bu düzenleme çocuğa ait saklı payın korunması amacıyla yapılmıştır. Bu hükümde çocuğun kendi miras bırakanının mal varlığı üzerinde sahip olduğu saklı payının ölüme bağlı bir tasarrufu yoluyla (miras mukavelesi veya vasiyetname)ana babanın yönetimi dışında bırakılabileceğini ve böylece bu saklı payında serbest malları arasında yer alabileceği ön görülmektedir ki; ana-baba bu saklı payın aksine bir hüküm yok ise bunun da yönetimini yapabilecektir. Ama bunun gelirlerinden asla yararlanamayacaktır. Miras bırakan saklı payın yönetimi ile ilgili özel bir koşul getirmiş ise bu konulan özel kayıt ve koşulda saklı payın yönetimi ana baba dışında üçüncü bir şahsa bırakılmış ise, keza ölüme bağlı tasarrufunda bu kişinin yönetimiyle ilgili yeni kayıt ve koşullar koşmuş ise, örneğin bu kişinin belirli zamanlarda ilgili ve yetkili sulh hakimine hesap vermesini öngörülmüş ise üçüncü kişi buna uygun saklı payla ilgili mal varlıklarını yönetecek ve bu yönetimine ilişkin hesapları belirlenen zamanlarda sulh hakiminin incelemesine sunacak bu hakim yönetiminde aksaklılar ihmaller görülürse giderilerek gerekli önlemleri derhal alacaktır. 3-Meslek ve Sanat için Verilen Mal ve Kişisel Kazanç Ana ve baba tarafından bir meslek veya sanat ile uğraşması için çocuğa kendi malından verilen kısmın veya kendi kişisel kazancının yönetimi ve bunlardan yararlanma hakkı çocuğa aittir. Çocuğun evde ana ve babasıyla birlikte yaşaması halinde ana ve baba ondan kendisinin bakımı için uygun bir katıda bulunmasını isteyebilir (m.359). Bu madde, önceki yasanın 283 ve 284 maddelerini karşılamaktadır. Bu düzenleme ile ana ve baba tarafından bir meslek ve sanatın edinilmesi ve yapılması için çocuğun kendi kazancının yönetimi ile bu konuda çocuğa verdikleri mallar ve çocuğun kendi kazancı ile edindiği mallar üzerinde ana ve baba yönetim haklarını kaybedecektir. Çocuklar aynı zamanda böyle hallerde bu malların yönetiminden elde ettikleri gelirleri de serbestçe kullanabilirler. a) Ancak, çocuk anne ve baba ile aynı evde oturup yaşamını devam ettiriyorsa ana ve baba çocuğun serbest mallarının yönetimiyle ilgili elde ettiği gelirlerinden kendisinin bakımı için bir katkıda bulunmasını isteyebilirler. Görüldüğü üzere eski düzenlemeden farklı olarak çocukların anne ve baba yanında bulundukları döneme ait elde ettikleri kazançların anne ve babaya ait olacağı kuralından ayrılmak suretiyle bu gelir ve kazançların çocuğa ait olacağı esası getirilmiştir.Bu yeni kurala göre ana ve babaya istek halinde çocuğun kendi bakımı için uygun bir katkı yapabileceği esası kabul edilmiştir. Gerçek ve doğru bir saptamadır. b) Şayet çocuk ana-baba yanında oturup yaşamıyor ayrı yaşıyorsa meslek ve sanatı için verilen mallar ile geliri kesinlikle o çocuğa ait olacak; ana baba bu konuda çocuktan herhangi bir talepte de bulunmayacaklardır. F-ÇOCUK MALLARININ KORUNMASI 1-Önlemler Ana ve baba çocuğun mallarının yönetmekte her ne sebeple olursa olsun yetirince gereken dikkat ve özeni göstermemişlerse hakim malların korunması için uygun önlemleri derhal alır yada aldırır. Hakim özellikle malların yönetimi konusunda talimat verebilir. Malların tevdi edilmesine veya güvence gösterilmesine dahi karar verebilir (m.360). Bu madde önceki Medeni yasanın 285. maddesini karşılamaktadır. Bu düzenlemeye göre ana ve baba çocuk mallarını idare ederken yeterince özen göstermek zorundadır. Ana ve baba kendilerinden beklenen koruma ve özen görevlerini yerine getirmedikleri takdirde yargıç, malların korunması için gerekli tedbirleri alabilecek, yönetim konusunda ana babayı uyarabilecek, onlara talimatlar verebilecek, belirli zamanlarda kendisine bilgi ve hesap vermelerini isteyebilecektir. Bütün bu önlem ve uyarılara karşın malların yönetim ve korunmasında ana baba görevlerini istenilen biçimde yerine getiremiyorlarsa eksik ve ihmale dayalı ifa sonunda çocuğun malları zarar görüyor, ekonomik gelecekleri tehlikeye giriyorsa yargıç ana-babayı çağırarak kendilerinden güvence isteyebilir, gerekirse yönetim için bir kayyım bile tayin ettirebilir. 2-Yönetimin Ana ve Babadan Alınması Çocuğun mallarının tehlikeye düşmesi normal yollardan veya başka şekilde önlenemiyorsa hakim yönetimin ana babadan alınıp bir kayyıma devredilmesine karar verebilir. Çocuğun yönetimi ana ve babaya ait olmayan malları tehlikeye düştüğünde hakim aynı önlemlerin alınmasını kararlaştırabilir. Çocuk mallarının gelirlerinin veya bu mallardan ayrılmış belirli miktarların kanuna uygun şekilde sarf edileceğinden kuşku duyulursa hakim bunlarında yönetimini ana babadan alıp bir kayyıma bırakabilir (m.361). Özetlersek, bu düzenleme çocuk mal ve gelirlerinin tehlikeye düşmesini önlemek için yapılmıştır. a) Böylece çocuğun ekonomik geleceğinin malları yönünden tehlikeye düşmesi ve bu tehlikenin başka tedbirlerle önlenmesinin olanaksız bulunması hallerinde yargıç bu malların yönetiminin bir kayyıma devrine karar vererek yönetimi ana ve babadan alabilir. b) Yine çocuğun yönetimi ana, babaya ait olmayan malların varlığı çocuğun yönetimi sırasında tehlikeye düştüğünde yargıç yönetimi çocuktan alıp bir kayyıma devredebilir. c) Diğer taraftan çocuk mallarının gelirinin veya bu mallardan ayrılmış belirli miktarların yasa hükümlerine uygun biçimde sarf edilmeyeceğinden kuşku duyulması durumunda yargıç bunlarında yönetim ve sarfleri konusunda gereken önlemleri almak zorundadır. Bu önlemleri de yetersiz görürse bunların yönetimini de bir kayyıma bırakabilir. G YÖNETİMİN SONA ERMESİ 1-Malların Devri Ana ve baba velayetleri veya yönetim hakları sona erince çocuğun mallarını hesabıyla birlikte ergin çocuğa, vasisine veya kayyıma devrederler (m.362). Bu madde bir önceki yasanın 287 maddesini karşılamaktadır. a) Ana babanın çocuk mallarını yönetim ve onlardan yararlanma hakları çocuk ergin olunca veya ana ve babanın velayet hakları kaldırılınca kendiliğinden sona erer. Velayet ve yönetim hakları sona eren anne ve baba çocuğun mallarını ve bu malların yönetimiyle ilgili hesapları ergin olan çocuğa b)Çocuk henüz ergin değilse yahut da kendisine bir vasi veya kayyım atanmış bulunuyorsa tüm mallarını bu vasi veya kayyıma devreder.c) Evliliğin sona ermesi sebebiyle ana babadan birinin velayeti altında kalan çocuk ergin olduğunda veya velayetin alınması yahut başka nedenlerle kendisine vasi atandığı durumlarda velayet sona erdiğindeki böyle hallerde velayet sona erdiğinde ise çocuğa ait mallar sulh hakimine önce verilen deftere göre veli tarafından ergin olan şahsa veya atanan vasiye yada kayyıma teslim edilir. Eksiklikler varsa ayrı ayrı saptanır, sulh hakimi lüzum görürse zarar verilen yada eksik olan mallar için vasi tarafından veli aleyhine dava açtırır. 2 Ana Babanın Sorumluluğu Ana baba çocuk mallarının geri verilmesinde vekil gibi sorumludur. Dürüstlük kuralına uygun olarak başkasına temlik ettikleri malların yerine, sadece aldıkları karşılığı geri vermekle yükümlüdürler. Ayrıca bunlar yani ana ile baba yasaya uygun olarak çocuk veya aile için yaptıkları harcamalardan dolayı tazminatla yükümlü tutulamazlar (m.363). Bu madde hükmü bir önceki Medeni Yasanın 288. maddesini karşılamaktadır. Ancak bu yeni hükümde ana babanın önceki yasada olduğu gibi "intifa hakkı sahibi" gibi sorumlu olacağını değil, "vekil gibi" sorumlu olacağını öngörmektedir. Bu yeni bir kuraldır. Yeni bir esastır. Daha bağlayıcıdır. Ana baba dürüstlük kurallarına uygun olarak çocuğun bakım yetiştirilmesi ve eğitimi için gerekli olan yada çocuk mallarının gelirlerinden artan kısımdan ailenin gereksinimlerini karşılamak için harcamalar yapabilir. Bu tür harcamalardan dolayı ana-baba sorumlu tutulup tazminatla yükümlendirilemez. Kısaca böyle olağan harcamalar onların sorumluluğunu gerektirmez. Buna karşın ana baba dürüstlük (MK.5) kurallarına aykırı hareket ederek çocuğun mal ve gelirlerini başkalarına usulsüz olarak temlik ettikleri, bu hususta azalmasına, boşuna harcamalarına sebebiyet verdikleri takdirde bu zararlardan dolayı sorumlu tutulurlar.Bu malların değerlerini çocuğun mal varlığına geri ödemek zorundadırlar. Bu nedenlerle ana baba çocuğun mallarını yönetirken gelirlerini harcarken çok dikkatli ve titiz hareket etmek zorunda olduğunun bilincinden olmalıdır, tedbirli davranmalıdır. Tedbirli bir yönetici gibi hareket etmelidir. Bunun yanında ana baba çocuğun mallarını korumak geliştirmek bakım ve gözetimlerinin dikkatle yerine getirmek için çaba göstermelidir. Ancak bu şekilde gereken ve üstlerine düşen dikkat ve özeni gösterirlerse o zaman ana-baba sorumluluktan kurtulurlar. Aksi halde sorumlu olurlar. Çocuk Mallarının idaresiyle ilgili Esas Kurallar Velayet devam ettiği ve velinin çocuk mallarını yönetmede zararlandırıcı eylemi saptanmadıkça çocuğun mallarının yönetimi velisine aittir. Çocuğun mallarının idaresi için kayyım atanarak velinin hakları kısıtlanamaz (Y2.HD 07.03.2000 T,3372923 sayılı kararı). Koca veya kadın öldüğünde çocukların velayet hakları sağ kalan eşte kalır. Veli çocukların malları üzerinde hakimin iznine gerek kalmaksızın tasarrufta bulunabilir (Y.2HD 04.10.1999 T 8155610067 sayılı kararı). Ana baba çocuğun mallarını yönetmek hakkına sahiptirler; ancak çocuğun mallarını başkasına bağışlayamaz.(önemli bağışlarda bulunamaz) vakfedemez ve çocuk adına kefalet veremez, rehnedemezler .(Y.2 HD 18.04.1996 T, 21494226 sayılı kararı). Boşanma sonucu velayet hakkı kendisine verilen anne veya baba Sulh Hakimine çocuğun mallarını gösterir bir defter sunmaya zorunludur (Y 2.HD 26.05.1992 T, 43856156 sayılı kararı). Küçük çocukların kazancı, anne baba yanında yaşadıkları sürece anne, babaya aittir. Onların velayet hakları kaldırılmadığı sürece çocuk mallarını idare ve onlardan yararlanma hakları da devam edecektir (Y 2HD 12.10.1986 T, 74968688 sayılı kararı). Yeni Türk Medeni Kanununa göre çocuk mallarından ana babanın yararlanma hakları kaldırılmış kullanım hakları getirilmiştir. Yine çocuğun mallarının geliri öncelikle çocuğa sarf edilecek; ancak artan kısım varsa bu aile ihtiyacına sarf edilecek; fazlası yine çocuk mallarına katılacaktır. Çocuk kazancından da ana baba yararlanamayacak ancak kendi bakımı için uygun bir katkıda bulunacaktır (TMK 354, 355, 356, 359). 4722 sayılı Türk Medeni Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama şekli Hakkındaki Kanunda Velayet ile ilgili Hükümler Türk Medeni Kanununun yürürlüğe girmesinden önce velayet konusunda verilmiş olan kararlar kanunun yürürlüğe girmesinden sonra da geçerliliğini koruyacaktır(md 15). Çocuk ile ana arasında soy bağı doğumla kurulur(TMK md 282). Ana ve baba evli değilse velayet anaya aittir (TMK md 337). O halde bundan böyle ana küçük kısıtlı veya ölmüş yada velayet kendisinden alınmış olmadıkça evlilik dışı doğan çocuğun velayet hakkı askıda kalmayacak onu dünyaya getiren anneye ait olacaktır. ÇOCUĞUN MALLARINA İLİŞKİN ÖNLEMLER 1 Genel Önlemler (MK m.360, 361, eski 285) Kural olarak ana baba çocuk mallarının yönetmenin ve bunlardan yararlanmanın kendilerine yüklediği görevler yerine getirirken bu görevlerini savsaklar yada kötüye kullanırlarsa bu yüzden çocuğun malları tehlikeye düşerse yargıç çocuğun yararına olan en uygun önlemleri alır (MK 360, 361, eski 285/II). Medeni yasamız yargıç tarafından alınacak bu önlemlerin durum ve koşullara göre yine yargıç tarafından seçilip belirleneceğini öngörür. Yargıç gerekli önlemleri belirlemeden önce öncelikle ana babayı çağırıp dinler. Onlara bu konudaki görevlerini anımsatır. Uyarılarda bulunabilir. Müfredat defteri vermeleri hakkında açıklamalarda bulunmalarını isteyebilir Sonuçta yargıç ana babaya belli işlemleri yapmalarını yada bazı işlemleri yapmaktan kaçınmalarını emredebilir. Ana baba yargıcın önerdiği önlemlere uymak,bu önlemleri yerine getirmek zorundadırlar. Aksi halde eski durumu ve koşulları sürdürmekte ısrar etmeleri halinde bu davranışları velayetin nezine yol açabilir. 2-Özel Önlemler Medeni Yasamızın 360, 361, eski 285/II maddesinde bazı özel önlemlere yer verilmiştir. Velayet altındaki çocuğun malları ana-babanın hata ve ihmalinden yada kasıtlı davranışlarından dolayı tehlikeye düşmüşse yargıç eski 285/II' de sözü edilen önlemlere başvurabilir. Çocuğun mallarının tehlikeye düşmüş olması sabit olmalı, varsayımlara dayanmamalıdır. Bu maddenin karşılığı 360. ve 361. maddelerdedir. Bu özel önlemler şunlardır. a) Vasilere ilişkin denetlemenin uygulanması Medeni Yasanın 4. maddesi hükmü uyarınca yargıç yasadaki vasilere yönelik denetlemenin velayet altındaki çocuğun mallarının dolayısıyla çocuğun menfaatlerini korumak amacıyla ana babaya da uygulamayı kararlaştırabilir. Ancak vasilere ilişkin denetlemenin hangi ölçüde ana babaya da uygulanması gerektiğini yargıç belirler. Bu ölçü hal ve koşullara göre saptanır. Yargıç vasiler hakkındaki şekil ve usul kuralları olan MK' nun 454. eski 397. ve 464. eski 407. maddelerindeki hükümlerde sözü edilen önlemler ile esasa ve maddeye ilişkin olan aynı yasanın 439/444 eski 383/388, 462 eski 405 ve 463. eski 406. maddelerinde sayılan ve açıklanan kurallardan ve önlemlerinden hangilerinin uygulanması gerektiğini açıkça saptayarak gereğini emredebilir. b) Güvence istenmesi Yargıç ihmal, kusur, yanlış ve keyfi davranıştan dolayı sonunda çocuğun mallarını tehlikeli duruma düşürmüş olan ana babadan uygun göreceği güvenceleri vermelerini isteyebilir. Güvencenin türünü, miktarını, veriliş tarzını yargıç belirler. Bu güvenceler rehin, kefalet, banka mektubu yada çocuğun mal varlığının bir bankaya tevdii şeklinde olabilir. c) Kayyım Atanması Çocuğun mal varlığını korumak amacıyla bu malların yönetimi,malın korunması için, yargıç gerekli gördüğü taktirde zorunluysa kayyım da atayabilir; bu konuda atanacak kayyım kendine özgü bir nitelik taşır. Bu kayyım aslında ne temsil nede idare kayyımıdır. Yalnızca ama babaya çocuğun mallarının yönetiminde yardımcı olur, yol gösterir, Onları denetler. Velayetin kaldırılması (nezi) durumunda ana babanın çocuk malları üzerindeki hakları (MK 361, eski 286) Velayetin nez'i ana babanın çocuğun malları üzerindeki yönetim ve yararlanma haklarının düşmesi sonucu doğurur (MK m361, eski 286). Bu durum, velayetin çocuğun şahsi ile ilgili doğuracağı sonuçlar ile mallarıyla ilgili sonuçların yasada ayrı ayrı düzenlenmiş olmasından ileri gelmektedir. Aslında velayetin anılan bu iki yönü birbirlerinin bütünleyicisi olarak kabul edilebilir. Velayet ana-babanın kusuru olmaksızın nez edilirse çocuğun gelirlerinden geçim, bakım, gözetim ve eğitim giderleri çıktıktan sonra geri kalan miktar kendilerine verilir(MK m.361, eski 286). Kusursuz ana babanın çocuk mallarından yararlanma hakkı çocuğun giderlerinden arta kalan kısım üzerinde de devam eder.Velayet kendilerinden kusurları nedeniyle nez edilen ana babanın çocuğun giderleri çıktıktan sonra arta kalan mallarından yararlanma hakları kalkar. Velayetin nez'i kararında bu yönlerin belirtilmesi gerekir. Çocuğun mallarının idaresini ana-baba birlikte yürütürler. Ancak çocuğun mallarının durumuna göre bu hak ana babadan biri tarafından tek başına da kullanılabilir. Bunlardan birinin malların yönetiminde ağır ve sürekli ihmali kötüye kullanması saptanmışsa çocuk yararı gerektirdiği takdirde yargıç yönetim hakkını ondan alarak diğer eşin bu hakkı tek başına kullanmasına karar verebilir. Ana babanın yönetim ve yaralanma hakkı dışında tutulan çocuk malları (MK m.357, 359/1, 359/2, eski 282, 283, 284) Medeni Kanunun 357 ve 359/2; eski 282 ve 284. maddeleri hükümlerinde velayet altındaki çocuğun mallarından bir bölümünün serbest mallar adı altında ana babanın yönetim yada yararlanma hakkı dışında tutulması öngörülmüştür. Bu kapsama giren mallar şunlardır: a) Çocuğa yapılan koşullu bağışlar (MK.m.357, eski 282/1) Çocuğa bankada faize yatırılmak yada tasarruf sandıklarından biriktirilmek üzere yapılan nakit bağışlarla ana babanın yararlanma hakkı dışında tutulmak suretiyle yapılan bağışlar ana babanın yararlanma hakkının dışında tutulmuştur (MK.m 357/1 eski 282/1). Bir bankada faize yatırılan para bağışının ana babanın yararlanma hakkı dışında tutulması işin niteliğinden ve yasa kuralından ileri gelmektedir. Bu tür bağışlardan ayrı anne babanın yararlanma hakkı dışında tutulan bağışlarda bu yönün açıkça belirtilmesi, bunun duraksamaya yer vermeyecek tarzda saptanması gerekir. Yararlanması sadece çocuğa bırakılmış olan bu bağışların yönetimi yine ana baba tarafından yapılır. Bağışlayan kimse ana babanın yönetim hakkını ortadan kaldırmak istiyorsa bunu açıkça bildirmelidir (MK.m.357/2, eski 282/11). b) Çocuğun çalışma ve emeğinin ürünü olan mallar (MK m.359, eski 283) Çocuk ana-baba ile birlikte oturuyorsa çalışmalarının ürünü olan kazanç ana babaya ait olur (MK.m.283); ancak çocuk ana babanın izniyle aile dışında yaşıyorsa o zaman çalışmanın ürünü olan kazanç kendisine ait olur ve çocuk bu kazanç üzerinde dilediği tasarrufları, harcamaları serbestçe yapabilir (MK.283). c) Çocuğa bir meslek ve sanatın icrası için verilen mallar (MK.m.359/2;eski 284) Çocuğun kendi adına bir meslek yada sanat icra etmesine ana baba izin verebilir. Bu amaçla çocuğa meslek ve sanatın icrası için bazı mallar verilmişse ana babanın bu mallar üzerindeki yönetim yetkileri sona erer. Mesleğin yada sanatın icrası çerçevesinde malların yönetim hakkı ve yararlanılması çocuğa geçer. Velayet altındaki çocuk meslek ve sanatının icrası çerçevesinde medeni hakları kullanma ehliyetini (eylem ehliyetini) kazanır. Burada "ticaret kişiyi reşit kılar" özdeyişi uygulama alanı bulur (MK359/2, eski 284); yine de ana baba çocuğun faaliyetlerini gözetip denetler. Durum ve koşulları gerektiriyorsa, ana baba çocuğun meslek ve sanat uğraşı için verdikleri izni geri alabilirler. Çocuğun bütün mal varlığı ile sorumlu tutulduğu haller Velayet altındaki çocuk ana babanın yönetim ve yararlanma hakkına sahip olup olmadığına bakılmaksızın aşağıdaki işlemlerinden dolayı bütün mal varlığı ile sorumlu olur. 1-Yasal temsilcisinin rızası ile yaptığı bütün hukuksal işlemlerden dolayı (MK 342/3, 343, eski 269). 2-Ana baba velayeti icra hakkını haiz oldukları oranda çocukların yasal mümessili bulunmalarından dolayı bu sıfatla hareketlerinden doğan borçlardan (MK 342 eski 268) ve çocuğun ana babası ile yaptığı yada çocuğun üçüncü kişilerle ana ve babası yararına yaptığı hukuksal muamelelerden ötürü(MK 271) 3-Yasal temsilcisinin rızası ile bağımsız olarak yerine getirdiği meslek ve sanattan doğan borçlardan dolayı (MK 359/1303, eski 283/296). 4-Çocuğa gelen ve borcu bulunan mirastan dolayı (MK 599, eski 539) 5-Çocuğun işlediği haksız eylemlerden ötürü(MK 16/3) 6-Çocuğun bakımı ilan ana ve babanın mallarının yeterli olmaması durumundan dolayı (MK 347, 350, eski 273, 277). 7-Akrabalar arasındaki bakım yükümlülüğünden ötürü (MK 364, 365, eski 315, 316) 8-Düzenli olmayan soy bağlı (gayri sahih nesepli) çocuğun bakımı ilan gerektiği takdirde yapılan borçlanmalardan dolayı (MK eski 311/2, 312) 9-Çocuğun serbest mallarına dayanarak yapmış olduğu hukuksal işlemlerden ve işlerden ötürü çocuk sadece kendi serbest mallar ile sorumludur (MK 357, eski 282). KAYNAKÇA 1-BÜYÜKTANIR Tahir, TMK.Değişiklikler ve Açıklamalar Ankara Barosu Dergisi sayı 2002/25.55109. 2-İNAN Ali Naim, Çocuk Hukuku, İstanbul 1968 3-İNAL Nihat, Medeni Kanun (2 cilt) Adalet Yayınevi Ank.2002 4-GENCAN Ömer Uğur,Türk Medeni Kanunu c:III, Yetkin Yayınları Ank 2004 5-KILIÇOĞLU Ahmet M, Medeni Kanunumuzun Aile, Miras,Eşya Hukukuna Getirdiği Yenilikler, Turhan Kitapevi Ankara 2003 6-OLGAÇ Senai, T.Medeni Kanun şerhi Ankara 1974, Özkan Hasan, Asliye Hukuk davaları ve Tatbikatı Ank.2000 7-ÖZKAYA Eraslan, Gerekçeli,Karşılaştırılmalı Türk Medeni kanunu, Seçkin Yayınevi Ankara 2002 8-ÖZMEN İsmail Velayet, Nesep, Evlat Edinme davaları Ankara 2000 9-ÖZMEN İsmail Açıklamalı, içtihatlı Velayet Hukuku Davaları ve Çocuk Mahkemeleri Kartal Yayınevi Ank 2005 10-ÖZMEN İsmail, Vesayet Hukuku Davaları Kartala Yayınevi 2005 11-ÖZUĞUR Ali ihsan, Velayet, Vesayet, Soy bağı ve Evlat Edinme Hukuku Seçkin Yayınevin Ank 2002 12-ŞAHİN Emin, Aile Hukuku davaları Kartal Yayınevi Ank 2004