Hukuki Haber

•PAYDAŞLAR ARASINDA ECRİMİSİL İSTEĞİ •ECRİMİSİL İSTEĞİNDEKİ İSTİSNAİ DURUMLAR •ELBİRLİĞİ MÜLKİYETİ

T.C.
YARGITAY
Sekizinci Hukuk Dairesi
Esas No : 2018/3493
Karar No : 2019/4635
Tarih : 06.05.2019

İÇTİHAT METNİ

 

ÖZET :

 

Dava konusu parselin davacılar ve davalıların miras bırakanı adına kayıtlı olduğunu, dava konusu taşınmazların cay ve fındıklık olup muris tarafından mevcut duruma getirildiklerini, davalıların bu yerleri kullanmalarını ve gelirinden yararlanmalarını engellediklerini belirterek, dava tarihinden geriye doğru beş yıllık ecrimisil bedeli ve ecrimisilin dönemsel faizleri ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine karar verilmesini talep etmişlerdir.

Dava konusu taşınmazlarda taraflar paydaştırlar. Paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan her zaman payına vaki el atmanın önlenilmesini ve/veya ecrimisil isteyebilir. Elbirliği mülkiyetinde de paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine ecrimisil davası açabilir. Ancak, o paydaşın, payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa açacağı ecrimisil davasının dinlenme olanağı yoktur.

Kural olarak, men edilmedikçe paydaşlar birbirlerinden ecrimisil isteyemezler. İntifadan men koşulunun gerçekleşmesi de, ecrimisil istenen süreden önce davacı paydaşın davaya konu taşınmazdan ya da gelirinden yararlanmak isteğinin davalı paydaşa bildirilmiş olmasına bağlıdır. Ancak, bu kuralın yerleşik yargısal uygulamalarla ortaya çıkmış bir takım istisnaları vardır. Bunlar; davaya konu taşınmazın kamu malı olması, ecrimisil istenen taşınmazın (bağ, bahçe gibi) doğal ürün veren yada (işyeri, konut gibi) kiraya verilerek hukuksal semere elde edilen yerlerden olması, paylı taşınmazı işgal eden paydaşın bu yerin tamamında hak iddiası ve diğerlerinin paydaşlığını inkar etmesi, paydaşlar arasında yapılan kullanım anlaşması sonucu her paydaşın yararlanacağı ortak taşınmaz veya bölümlerinin belirli bulunması, davacı tarafından diğer paydaşlar aleyhine daha önce bu taşınmaza ilişkin, el atmanın önlenmesi, ortaklığın giderilmesi, ecrimisil ve benzeri davalar açılması veya icra takibi yapılmış olması halleridir. Taşınmazın tamamını kullanmadığı dikkate alınarak davalının kullanım durumuna göre ecrimisil belirlenmesi gerekirken, bu husus gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmiş olması yerinde değildir.

 

 

DAVA :

 

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı... tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

 

KARAR :

 

Davacılar vekili, dava konusu 343 ada 15 ve 17 parseller ile 319 ada 24 parselin davacılar ve davalıların miras bırakanı adına kayıtlı olduğunu, dava konusu taşınmazların çaylık ve fındıklık vasfında olup muris tarafından mevcut duruma getirildiklerini, davalıların bu yerleri kullanmalarını ve gelirinden yararlanmalarını engellediklerini belirterek, dava tarihinden geriye doğru beş yıllık ecrimisil bedeli olarak . TL ecrimisilin dönemsel faizleri ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine karar verilmesini talep etmiş, 04.09.2015 tarihli dilekçesi ile talebini . TL olarak güncellemiştir.

Davalı ... cevabında, kendisinin ve davacı kardeşlerinin Bursa'da yaşadıklarını, taşınmazların bulunduğu yerde Turgut ve ...'nın yaşadığını, taşınmazların her erkek kardeşe bir kız kardeş eklenerek dörde bölündüğünü, kendisine kız kardeşi Hanife'nin düştüğünü, kendisi ve Hanife'nin Bursa'da yaşadıkları için taşınmazları kullanamadıklarını ve büyük kardeşlerinin kullandırttıklarının kendilerine düşen mahsulü verdiğini, hiçbir alacakları olmadığını, kendisi taşınmazları kullanmadığı için borcu da olmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.

Davalı... Kaya cevabında, taşınmazların muris babaları adına kayıtlı olduğunu, kendilerinin 9 kardeş olduklarını ve herkesin taşınmazlardan yararlandığını, kendisinin taşınmazlardan yaş çay topladığını karşılığında da Hanife ve Emine'ye. gönderdiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece davanın... yönünden reddine, ... yönünden kabulü ile, .TL ecrimisil bedelinin davalıdan alınarak davacı ...'ya ödenmesine, . TL ecrimisil bedelinin davalıdan alınarak davacı ...'ya ödenmesine karar verilmesi üzerine hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.

Dava, paydaşlar arasında ecrimisil isteğine ilişkindir.

Dava konusu taşınmazlarda taraflar paydaştırlar. Paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan her zaman payına vaki el atmanın önlenilmesini ve/veya ecrimisil isteyebilir. Elbirliği mülkiyetinde de paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine ecrimisil davası açabilir. Ancak, o paydaşın, payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa açacağı ecrimisil davasının dinlenme olanağı yoktur. Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarına ve aynı doğrultudaki bilimsel görüşlere göre payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorununu, kesin sonuç getiren taksim veya ortaklığın satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözümlemesi gerekmektedir.

Kural olarak, men edilmedikçe paydaşlar birbirlerinden ecrimisil isteyemezler. İntifadan men koşulunun gerçekleşmesi de, ecrimisil istenen süreden önce davacı paydaşın davaya konu taşınmazdan ya da gelirinden yararlanmak isteğinin davalı paydaşa bildirilmiş olmasına bağlıdır. Ancak, bu kuralın yerleşik yargısal uygulamalarla ortaya çıkmış bir takım istisnaları vardır. Bunlar; davaya konu taşınmazın kamu malı olması, ecrimisil istenen taşınmazın (bağ, bahçe gibi) doğal ürün veren yada (işyeri, konut gibi) kiraya verilerek hukuksal semere elde edilen yerlerden olması, paylı taşınmazı işgal eden paydaşın bu yerin tamamında hak iddiası ve diğerlerinin paydaşlığını inkar etmesi, paydaşlar arasında yapılan kullanım anlaşması sonucu her paydaşın yararlanacağı ortak taşınmaz veya bölümlerinin belirli bulunması, davacı tarafından diğer paydaşlar aleyhine daha önce bu taşınmaza ilişkin, el atmanın önlenmesi, ortaklığın giderilmesi, ecrimisil ve benzeri davalar açılması veya icra takibi yapılmış olması halleridir. Bundan ayrı, taşınmazın getirdiği ürün itibariyle de, kendiliğinden oluşan ürünler; biçilen ot, toplanan fındık, çay yahut muris tarafından kurulan işletmenin yahut, başlı başına gelir getiren işletmelerin işgali halinde intifadan men koşulunun oluşmasına gerek bulunmamaktadır.

Somut olayımıza gelince, tanık beyanlarından davaya konu 15 parsel sayılı taşınmazın davalılardan... ve dava dışı tarafından birlikte kullanıldığı anlaşılmakta, ancak 13.07.2015 havale tarihli teknik bilirkişi raporunda bu taşınmaz için davalı... ve dava dışı 'nın payları ayrılmaksızın hesaplama yapılmış olduğu, mahkemece de bu rapordaki hesaplamaya göre ecrimisile hükmedilmiş olduğu görülmektedir. Mahkemece davalı ...'nın 15 parsel sayılı taşınmazın tamamını kullanmadığı dikkate alınarak davalının kullanım durumuna göre ecrimisil belirlenmesi gerekirken, bu husus gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmiş olması yerinde değildir.

 

SONUÇ :

 

Açıklanan nedenlerle, davalının yukarıda belirtilen temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulü ile Yerel Mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz eden davalı ...'ya iadesine, 06.05.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.